34,3516$% -0.04
36,3567€% 0.03
43,7313£% -0.02
2.829,03%-0,49
4.809,00%-0,41
3085613฿%2.49363
Tüm dünyanın merakla beklediği ABD seçimleri sonuçlandı. Donald Trump ABD’nin 47. Başkanı oldu…
Bu sonuçla ulusalcılarla küreselciler arasındaki savaşta ulusalcılar 1-0 öne geçti. Maç devam ediyor ve öyle sanıyorum bundan sonra çok hararetli ve keskin pozisyonlara tanıklık edeceğiz.
Trump ABD’deki ulusalcı kadronun forvet oyuncusu olarak yeniden sahalarda ve onu destekleyen kişi de Elon Musk. Her ikisi de ABD’nin ulusal bir güç olarak yeniden dünyaya hükmeden bir konuma gelmesini istiyor. Bunun için de Orta Doğu’daki ve Ukrayna’daki kaosa bir son verip Çin’e odaklanmaları gerektiğini biliyorlar. Trump seçim kampanyası boyunca dünyaya barış getirebileceğini iddia etmişti. Şimdi bu iddiasını ispatlamak zorunda. Acaba Donald Trump nükleer içerikli bir dünya savaşını engelleyebilecek mi?
Açıkçası ben bu ihtimali olası görüyorum. Fakat bu ihtimalin gerçekleşebilmesi için Trump’ın yaşaması ve ABD’nin de iç karışıklıktan korunması lazım. Bu mümkün mü? Çok zor… Zira küreselci odaklar Trump’ın önceki başkanlığında nasıl onu indirmeye çalıştılarsa ve seçim sürecinde de nasıl öldürmeye çalıştılarsa bu saatten sonra bu çabalarını artırarak devam ettireceklerdir.
Bilindiği üzere küreselciler ulus devletleri bitirip önce bölünmelerle meydana gelen bir yerelleşmeyi sonrasında da küresel bir tek dünya devletini hedefliyorlar. Bu hedefin ilk ve en önemli aşaması da ABD’de yaşanacak gibi görünüyor. Yani ABD bir iç savaşın eşiğinde.
Trump’a en büyük destek en büyük çıkar ortağı olan Putin’den gelecektir. Çünkü Putin de küreselci karşıtı bir lider ve Trump’la en göze çarpan ortak noktaları ise LGBT karşıtlığı. LGBT hareketleri küreselci odakların dünyaya uygulamak istedikleri sistemde beşli yol haritasının önemli bir kolu. Nedir bu beşli yol haritası? Mülkiyetsizleştirme, nakitsizleştirme, milliyetsizleştirme, dinsizleştirme ve cinsiyetsizleştirme! İşte Trump ve Putin’in küreselcilerle savaşacağı zeminin enstrümanları bunlar. Şimdi seyreyleyin cümbüşü…
Trump’ın son zamanlarda İsrail’e yönelik büyük destek açıklamalarına şahit olduk. Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı şu dünyada ben bu desteğin de gerçeği yansıtmayan bir politika olduğunu düşünüyorum. Çünkü Netanyahu İsrail halkının çıkarlarına hizmet eden bir lider değil. Aksine İsrail halkını yok olmaya götürmek pahasına küreselcilere hizmet eden bir uşak. Bu yüzden Trump’ın Netanyahu ile aynı düzlemde hareket etmesi mantıklı görünmüyor. Trump eğer küreselcilere karşı bir gol daha atmak istiyorsa Filistin’de iki devletli çözümden yana olmak ve Netanyahu yönetimini tasfiye etmek zorunda!
Peki, ABD seçim sonuçları ve Trump’ın başkanlığı Türkiye’yi nasıl etkileyecek? Bu önemli bir soru. Neden derseniz yakın tarihimiz boyunca ABD seçimleri ve başkanları Türk politikalarını doğrudan etkilemiştir. Ne yazık ki birçok alanda olduğu gibi stratejik politikamızda da bağımsız bir tutum sergileyemiyoruz.
Önümüzdeki günlerde devletin önemli kademelerinde, Trump yönetimiyle çalışabilecek kadroların göreve getirilmesi kuvvetle muhtemel. Bilhassa kabinede bazı bakanların değişmesi beklenebilir. Bu noktada Berat Albayrak, Abdülhamit Gül ve Süleyman Soylu gibi isimler öne çıkıyor.
Türk Hariciyesinin Trump yönetimi ile anlaşması ve devletimizin lehine çözmesi gereken en önemli husus ise Suriye’deki PYD/YPG varlığı. İsrail’in bu denli azgınlaştığı ve Büyük İsrail Projesi’ne yaklaştığı şu günlerde bu meselenin çözülmesi büyük önem taşıyor. Hele ki kamuoyunda federasyon zırvalıklarının dolaştığı şu günlerde! Eğer iktidar terör sorununu Türk halkının haysiyetini yerlere düşürmeden bitirebilirse bu zamana kadarki hatalarını telafi etmek adına önemli bir iş yapmış olacak. Bu yüzden küreselci karşıtı Trump ve Putin yönetimlerinin getireceği fırsat ve avantajları değerlendirmek önemli. He bir de şu LGBT konusunda da en azından Protestan Trump ve Ortodoks Putin kadar bir liderliği yöneticilerimizden beklemek de öyle zannediyorum hakkımız. Hani biz de Müslüman bir Türk ülkesiyiz ya!
Bataklığı kurutma vakti geldi