39,5851$% -0.32
45,6681€% -0.99
53,6762£% -0.71
4.322,05%1,03
7.024,00%2,53
4136299฿%-0.18459
10 Haziran 2025 Salı
Hulusi Akar, açılım sorusu soran şehit çocuğunu salondan kovdu…
Milli Savunma Eski Bakanı ve AKP Milletvekili Hulusi Akar
çeşitli temaslarda bulunmak için Bingöl’e gitti.
Akar Bingöl Şehit Aileleri Gazileri İnsan Hakları Derneği’ni ziyareti sırasında Bingöl’de 2008 yılında terör örgütü PKK ile girdiği çatışmadan 3 ay sonra şehit düşen korucu Abdullah Tarakçı’nın oğlu Serkan Tarakçı, bölücü açılım süreciyle ilgili bir soru sordu.
Tarakçı; Hulusi Akar’a barış süreci ile ilgili ne düşünüyorsunuz, açılımınız nedir, bize anlatır mısınız, dinlemek istiyoruz.
Akar, ‘Barış süreci yok terörsüz Türkiye var’ dedikten sonra ben de kendisine peki DEM milletvekili Tuncer Bakırhan kalkıp eline mikrofonu alarak ‘Güvenlik korucularımız silahı bırakıp eline değnek alıp çoban olsunlar’ dedi. Bu konuda bir açıklama yapacak mısınız, dediğimde Hulusi Akar bana bağırarak ‘Çık dışarı’ dedi. Ben de kendisine ‘Bana bağıracağınıza sorularıma cevap verin diye’ tepki gösterdim.
Beni yaka paça derneğin içinden dışarı çıkardıkları sırada Hulusi Akar’a ’40 bin şehitin kanı var ellerinizde hepsi sizin verdiğiniz emirle şehit oldular ve hiçbiri size hakkını helal etmeyerek şehit oldular’ dediğini anlattı.
Ardından Serkan Tarakçı Hulusi Akar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Kürtler nesli Adem (as) dan gelen bir ırk olmakla beraber dünyaya teşrif ettiklerinde İslam inancına sahiptirler.
Lolo, Cudi (kuti), Mitanni,Kommagene, Kaduene, Sophane, Adiabane ve İslam mensubu; Seddadi, Hasnevi, Mervani, Gor’lar, Alamut Ziyar’i, Hamdani, Buveyhoğulları ve Mahabad adlarında bir çok defa kürt ırkına ait devletler kurulmuş/kurdurulmuştur.
***
Bu oluşumun en yakın tarihlisi Mahabad’tır. Bu günkü İran, Suriye ve Irak’ın bir bölümünü kapsayan Hakkari ilimize sınır olan bir coğrafyaya sahip Kadı Muhammed’in devlet başkanı olduğu oluşum Rusya tarafından desteklenerek, silahlandırılan, BM tarafından tanınan bir devletti.
2. Dünya savaşı esnasında İngiliz ve Rusların ortak kararı ile İran’ı ikiye bölerek kurdurdukları bir devlettir.
Tarih 22 Ocak 1946.
Sınır komşusu Azerbaycan ile anlaşması da bulunan Mahabad Devleti, 9 Mayıs 1946’da Rusya’nın bölgeden ayrılması sonunda, 17 Aralık 1946’da İran Ordusu Mahabad Devleti’nin kurulduğu Çarçıra Meydanı’nda Cumhurbaşkanı Kadı Muhammed, Başbakan Hacı Baba Şeyh, Savunma Bakanı Muhammed Hüseyin Han Seyfi Kadı’yı asarak bu oluşuma son vermiştir.
Bu oluşuma Irak’tan katılan Barzani aşireti Rusya’ya sığınmak zorunda kalmıştır.
***
Daha önceleri kurulmuş olan devletlerin yıkılma sebepleri arasında gösterilen kabilecilik (aşiret) bağlılığı Mahabad’ında sonunu hazırladığı söylenebilir. Kendi aşiretlerinin bir kenara itildiğini fark eden reisleri dışarıdan aldıkları güçle kendi din ve ırk kardeşlerini satmaktan ve kırmaktan geri durmamışlardır. Bu davranışları ise bir kısmının her an kullanılmaya müsait oluşları gerekçe ve gerçeği ile kürt halkını karşı karşıya bırakmakta. Ardından da, hem kendilerine hem de coğrafyadaki insanlara zarar vermektedir. Kürt aşiret liderlerinin kendi çıkar ve verilen vaatler karşısında dış güçlerle işbirliği yapmaları kendi tarihlerinde olağan bir durumdur.
Osmanlı Devleti’nde her ırka mensup ırk, inanç kardeşliği çerçevesinde yüzyıllarca huzur içerisinde yaşamıştır. Lozan anlaşmasının aktörü Haim Nahoum’un hazırladığı plan çerçevesinde kürt kardeşlerimiz, -böl, böldüklerini çatıştır-, maddesi gereğince olabildiğine kullanılmaktadırlar. Günümüzde de terör örgütü bir çok oluşum tarafından kullanılmak istenen ve olmayacak vaatlerle kandırılıp kullanılmak istenmektedirler.
Yaptıkları ise;
Türkiye’de yaşayan kürt kardeşlerimizin de kafalarını karıştırmaktan başka bir işe yaramıyor.
***
Pazarcı Rafet Abimiz meslektaşı bir arkadaşına sorar:
-Aga senin evin var mı?
–Vaar.
–Peki araban var mı?
–Vaar.
–Peki hastana bakılıyor mu?
–Eveet.
–Eeee siz Kürtler ne istiyorsunuz aga?
–Özgürlük istiyoruz..
–Peki özgür olunca elde etmek istediğin ney sana verilmiyor?….!!!!
***
Rafet Abinin benimle paylaştığı diyaloğu doğaçlama paylaşmak istedim.
Rafet Abiyi tebrik ediyorum.
Oynanan oyunu günlük hayata serpiştirerek yok etmiş.
Zira yüzyıllar önce Selçukluya karşı Hasan el Sabbah’ın kullandığı kürt kardeşlerimiz başlarken de belirttiğimiz gibi Adem (as) soyundan geliyor ve bütün insanlıkla kardeşler, bunu hiç unutmamalıyız. Yavuz Sultan Selim’e karşı da kullanılmak istenen kürt kardeşlerimiz, sağ duyularıyla hareket eden alimleri sayesinde oyuna gelmemişler ve oyunu bozmuşlardır.
Nasıl mı?
İnanç kardeşliğinde yani İslam’da birleşerek.
Türkiye’mizde bir ırk ‘doğruyum çalışkanım’ derse öteki de ‘ben daha doğru daha çalışkanım’ diyecektir.
Bu en büyük tehlikedir ve büyük bir yanlıştır, asıl olan İSLAM KARDEŞLİĞİDİR.
“Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılarak” (Ali İmran-103) bu oyunları bozmak bize en yakışanıdır.
Yaşasın inanç kardeşliği ve İslam ümmeti!
Bu vesileyle bir kez daha kirli ellerin sahiplerine, bilerek veya bilmeyerek, onların kirli oyunlarına alet olanlara sesleniyorum!
Bizler yedi bölge seksen bir vilayet kardeşler topluluğuyuz.
Çekin Kirli Ellerinizi Üzerimizden…
Bursa Teknik Üniversitesi Yıldırım Bayezid kampüsünde 9-10 Mayıs 2025 tarihinde iki uluslararası sempozyum gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını Bursa Teknik Üniversitesi rektör yardımcısı Prof. Dr. Barış Tamer TONGUÇ’un yaptığı sempozyumuna yurt içi ve yurt dışından bilim insanları katıldı.
Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Orhan ÇAĞLAYAN açılıştaki konuşmasında değindiği sempozyum hakkında bilgilendirme yaptı. ÇAĞLAYAN; uluslararası program hakkında yaptığı değerlendirmede, sempozyumlarla ilgili şu bilgileri paylaştı:
“3. Bursa Uluslararası Ticaret ve Lojistik Sempozyumu kapsamında; 46’sı yerli ve 58’i yurt dışından olmak üzere toplam 104 bildiri kabul edilmiş, bu bildirilerin 36’sı yüz yüze 68’i ise çevrimiçi olarak sunulmuştur.
1. Yıldırım Bayezid Bilimsel Araştırmalar ve İnovasyon Sempozyumu kapsamında ise; 180’i yerli ve 300’ü yurt dışından olmak üzere toplam 480 bildiri alınmış, bu bildirilerin 80’i yüz yüze 400’ü ise çevrimiçi olarak sunulmuştur.
İki sempozyumumuz için, Yıldırım Bayezid yerleşkemizde bulunan A ve B Bloklarımızdaki 10 salonumuzda yaklaşık 160 bilim insanı tarafından hazırlanmış 126 bildiri sözlü, tam metin ve yüz yüze sunulmuştur. Sempozyum salonlarımıza; kadim kültürümüzü yansıtan Yıldırım Bayezid, Murat Hüdavendigâr, Emir Sultan, Edebali gibi isimler verilmiştir.
İki sempozyumda toplamda 584 bildiri sunulmuş olup, bilim şölenimize Türkiye, Azerbaijan, Albania, Algeria, Ethiopia, France, Georgia, India, Iran, Kazakhstan, Kosova, Malaysia, Morocco, Nigeria, Pakistan, Poland, Portugal, Republic of Belarus, Romania, Sri Lanka, Turkmenistan, UK, Uzbekistan ve Vietnam’ın içinde olduğu 24 farklı ülkeden bilim insanları katılmıştır.”
KAYNAK: ERA HABER AJANSI
Zaman zaman arkadaşlarımızla koyulaşan sohbetlerde dillendiririz.
Günümüzde dünya çapında insanlar yetişmiyor diye.
Evet ekmediğimiz için hasat yapamıyoruz belki de.
Belki de bize hedef olarak gösterilen muasır medeniyet sıfırdan yukarıya doğru değil, eksiye doğru bir hedefti.
Bizim Koca Yusuflarımız, Birunilerimiz, Ali Kuşçularımız, Sultanlarımız, Padişahlarımız ve Napolyon’u yeryüzünden silen Cezzar Ahmet Paşalarımız vardı.
Bu coğrafyada yaşayanlar olarak bizler onların torunları nesilleriyiz.
Bizler büyük bir medeniyetin mirasına sahibiz.
Türkiyemizde yedi kardeşiz, seksen bir haneyiz.
Hepimizin ortak payesi en büyük mirasımız vatanımız Türkiyemizdir.
Bu toprakları vatan edinmişiz.
Veraseti herkes taşıyamaz Allah bize bu veraseti vermiş, bin yıldır bekçiliğini yapmaktayız.
Bizim vatan sevgimiz imanımızdandır. Kardeşliğimizi bozmak isteyen iç-dış (aslında hepsi dış düşmanlardır) güçlere boyun eğmedik eğmeyeceğiz.
Vatanımıza kem gözler dikilmiş. Her çağda olduğu gibi. Sanırım bizi analiz ederken bazı noktaları hızlı geçiyor düşmanlarımız.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım-kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda…
İstiklal marşımızdan yazdığımız beyitlerden anlaşılacağı gibi “biz toprağın altına girmeden toprağın üstünden vazgeçmemiz söz konusu olamaz.”
Kurtuluş Savaşı sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde huzur içerisinde yaşamak isterken bu coğrafyada olmamızı istemeyen güruhlar en başta ABD, neden ABD dedim Dışişleri Bakanı John Kerry bir konuşmasında “Türkiye’nin güneydoğu sınırlarını kabul etmiyoruz burası bizim için henüz netleşmedi” dediği için. Bu adam bizim ülkemizi yönetenlerin, stratejik işbirliği içinde olduğu bir ülkenin yöneticisiydi.
Tükürük bile yüzüne fazla aslında.
En son gelişmeler ülkemizde huzur bozmaya yönelik gibi geliyor bize. Bizim huzurumuzu bozmaya kimsenin hakkı yok arkadaş.
41 yıldır yaşananlar bütün Türkiye’yi üzdü. O kadar çok karışık olaylar var ki fikir kirliliğinden geçilmiyor. Bazen insan artığı olan teröristler ve işbirlikçilerine “ne desem de hakaret etsem” diye çok düşünmüşümdür. İçleri bomboş söylemlerle geliştirilmiş senaryolar teröristleri barış elçisi göstermek geçmişte yaşananları unutturacak mı? Bazı siyasetçiler açık söyleyeyim İKTİDARDAKİLER boyunu aşan sularda yüzmeye çalışıyorlar. Sizler su boyunuzu aşıyor Haberinizi olsun…
Babasını kaybetmiş yetime!
Yüreğine taş basan anaya!
Her gün şehit eşini ziyarete giden gelinlere!
Evlat acısı yaşayan babalara!
A N L A T A M A Z S I N I Z …
Dedik ya biz yedi kardeş, seksen bir haneyiz, hepimizin ortak payesi Türkiyemizdir, inancımızdır. Kardeşliğimizi merak edenler Çanakkale’ye baksınlar yurdumuzun her köşesinde ecdadımıza baksınlar, her zerresi için canlarını veren yiğitlere baksınlar. Diyarbakır’da bir milyonu aşan Peygamberimizin Kutlu Doğum Programı’na baksınlar. Yüz yılı aşan süredir ne yaptılarsa kardeşliğimizi bozamadılar, bu defa da Allah “oyun yapanların oyununu bozacaktır.”
Biz ise yüzümüzü AB-ABD-İsrail’e değil; KABE’ye dönelim, inancımıza dönelim tehlike ve taaruzlar karşısında bir yürek olalım.
Hep birlikte Allah’ın ipine sımsıkı sarılalım tefrikaya düşmeyelim, unutmayalım bize bizden gayrı dost yok.
Türkiye gündeminde bugün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin grup toplantısında yaptığı konuşma var. Bahçeli “Terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşsun, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın” ifadelerini kullanınca gündem bir anda sarsıldı.
KİM NE DEDİ!!!
DEM Parti yetkilileri Öcalan’ın tecridi ile ilgili sözlere “Bu kadarını beklemiyorduk, tarihi bir konuşma yaptı” şeklinde yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bahçeli’nin çağrısına destek verdi, “Hep beraber terörün olmadığı Türkiye’yi inşa edelim istiyoruz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel de, MHP liderini eleştirdiği konuşmasında “partisinin terörün bitmesine tam destek vereceğini” söyledi, bu konuda her şeyin TBMM’de yapılması gerektiğini vurguladı.
Diğer taraftan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan diğer liderlerin açıklamalarının tam tersi bir açıklama yayımladı.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Erbakan:
ERA HABER AJANSI
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.