34,3869$% 0.47
36,8522€% -0.6
44,4374£% -0.14
%
%
2629971฿%0.87822
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Gününde, Bursa’da çeşitli etkinliklerle sokak hayvanları unutulmazken veteriner hekimlerde kliniklerini canlara açtı. İlimizin marka değeri Bursa’nın en büyüğü Türkiye’nin ilk 5’inde yer alan Fiona Hayvan Hastanesi 850 metrekare kapalı alanı, yataklı 25 köpek-20 kedi, günlük 350 hayvana bakan kapasitesi ile 1 profosör, 1 iç hastalıkları, 1 cerrahi uzman, 7 veteriner hekim ve 8 teknikerlerle mesai kavramı olmaksızın sokak canlarının yanında.
Fiona Hayvan Hastanesi veteriner hekimleri ve sağlık çalışanları bu özel günde; “Bu özel günün temelleri, 1822 yılında İngiltere’de kurulan Hayvanları Koruma Birliği ile atılmış. Bu birliğin amacı ise dünyada bir arada yaşadığımız tüm hayvan dostlarımızın daha iyi şartlarda beslenmesi ve korunması için çalışmalar yapmak. Daha sonrasında dünyanın farklı yerlerinde de bu amaçla birlikler kurulmuş ve tüm birliklerin bir araya gelmesi ile Hayvan Hakları Federasyonu oluşturulmuş. Dünyada hayvanların neslinin tükenmesi sorununa dikkat çekmek için de federasyon, 4 Ekim’i Dünya Hayvanları Koruma Günü ilan etmiş.
Tabii ki Hayvan Hakları Federasyonu’nun kurulması, hayvan hakları konusunda bireyleri ve devletleri bilinçlendirmek için atılan önemli bir adım olsa da federasyona katılan ülkelerle sınırlı bir çerçevede çalışmalar yapılmış. Hayvan haklarının tüm dünyaya yayılması ise 15 Ekim 1978’de, Paris’te UNESCO tarafından ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ile sağlanmış.
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi Nedir?
UNESCO tarafından ilan edilen Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi, hayvan haklarına ve hayvanların korunmasına yönelik ilk uluslararası sözleşme olmasından dolayı oldukça önemli. Bu bildirgeden sonra devletler, hayvan hakları ile ilgili yasa düzenlemelerine giderken Hayvanları Koruma Günü de küresel bir nitelik kazandı.
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ile hayvanların da tıpkı insanlar gibi yaşam hakkının olduğu ve hayvanlara yapılan her türlü kötü muamelenin engellenmesi gerektiği kabul edildi. Hayvanların yaşam haklarını ve doğal denge içinde yaşam alanlarını korumak için yapılması gerekenler, bildirgede yer alan 14 madde ile açıklanıyor. Hayvan hakları konusunda küresel bir bilinç oluşturan Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin maddeleri ise şu şekilde:
Bildirgenin maddelerinden de anlaşıldığı gibi hayvan hakları konusunda bilinçlenmek ve insanların hayvanlara iyi davranmalarını sağlamak, aslında hayvanları korumak için yapılması gereken temel uygulama.
Dünyada Hayvan Hakları
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ile tüm dünyada hayvan hakları ile ilgili bilinçlendirme çalışmalarının ve yasal düzenlemelerin hız kazandığı kesin. Hayvan hakları ile ilgili düzenleme yapmayan ülkeler bu konuda adım atmaya başlarken hayvanları koruma konusunda öncü olan ülkeler de yasalarını detaylandırmaya devam ediyor.
Dünyada hayvan hakları konusunda detaylı düzenlemeler yapan ülkelerden biri de İngiltere. İngiltere’de evcil hayvanların korunması, hayvanat bahçeleri gibi işletmelerin düzenlenmesi, petshop açma gibi pek çok konuda yasal düzenlemeler bulunuyor. Aynı şekilde Avusturya ve İsviçre’de de hayvan haklarına yönelik düzenlemeler oldukça ayrıntılı. Tüm bu ülkelerin ortak noktası ise yasalar kapsamında hayvanları insanlarla eşdeğer olarak kabul etmesi. Böylece insan haklarını korumak için yapılan düzenlemeler gibi hayvan hakları için de ayrıntılı düzenlemeler yapılıyor.
Tabii ki bazı ülkelerde hayvan hakları bilinci daha yüksek ve yapılan düzenlemeler daha fazla olsa da bu canlıların geleceği için yeterli değil. WWF 2022 Yaşayan Gezegen Raporu’na göre dünyadaki biyolojik çeşitliliğin 1970’den bu yana %69 oranında azaldığı belirtiliyor. Yani dünyada yaşayan pek çok hayvan yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Türkiye’de Hayvan Hakları
Dünyada tüm bu gelişmeler olurken peki, Türkiye’de hayvan hakları ile ilgili neler oluyor? Türkiye’nin hayvan hakları çalışmaları da Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ile başlıyor. Bildirgeye imza atan Türkiye’de de hayvan haklarının korunmasına yönelik yasal düzenlemeler yapılarak 2004 yılında 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu yürürlüğe girdi. Bu kanunla hayvanların iyi ve uygun muamele görmesi temin edilerek hayvanların korunması sağlanıyor.
Ancak kanunun ilk düzenlemesinde hayvanlara yönelik işlenen suçlar, Kabahatler Kanunu kapsamında yer alıyordu. Bu yüzden suçu işleyen kişilere sadece idari para cezası kesilebiliyordu. Tabii ki para cezası, hayvanları korumak için yeterli bir yaptırım değil. Bu nedenle 2021 yılında kanunda değişiklik yapılarak hayvanlara yönelik suçlar da Türk Ceza Kanunu kapsamına alındı. Böylelikle artık hayvanlara yönelik işlenen suçlarda da hapis cezası gibi daha ciddi yaptırımlar bulunuyor.
Ancak biliyoruz ki yasal düzenlemeler dışında insanların da hayvanlara karşı sorumlulukları büyük. Herkesin bu konuda daha bilinçli ve duyarlı olması şart. Öncelikle çevremizdeki hayvanlardan başlayarak onların bakım, beslenme ve daha iyi standartlarda yaşama haklarına sahip olmaları için elimizden geleni yapmalıyız. Bir canlıya yuva olduysak onu bırakmamak ve bakımını doğru bir şekilde yapabilmek oldukça önemli.” ifadeleri kullandı.
MUSTAFA BOZBEY’İ UYARIYORUZ!!! MUSTAFA BOZBEY’DEN AÇIKHAVADA EŞCİNSEL FİLM GÖSTERİMİ
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.