34,5287$% 0.12
36,1945€% -0.15
43,5521£% -0.12
2.964,27%0,10
5.042,00%0,00
3398015฿%4.55694
31 Ağustos 2024 Cumartesi
Yeniden Refah Partisi genel başkanı Dr. Fatih Erbakan, İYİ Parti genel başkanlığına seçilen Müsavat Dervişoğlu’na hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Görüşme sonrası gerçekleşen basın açıklamasında çarpıcı ifadelere yer verildi ”2025 de erken seçim olabilir.”
Öncelikle sayın genel başkan Müsavat Dervişoğlu’na en içten teşekkürlerimi sunuyorum bizleri kabulleri için ve bir kez daha hayırlı olsun dileklerimizi kendisine bu vesileyle iletiyorum. Cenabı Allah hayırlı hizmetler nasip etsin.
Tüm Filistin halkına ve tüm İslam alemine başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Dün oğlu Abdussalem Haniyye ile görüşerek taziyelerimizi ilettik. Bugün de inşallah akşam saatlerinde yarın Katar’da kılınacak cenaze namazına iştirak etmek üzere heyetimiz ile birlikte Katar’a hareket edeceğiz. Bu vahşi saldırıyı Yeniden Refah Partisi olarak kınıyoruz.
Kürecik radar üssü acilen kapatılmalıdır. Sayın Cumhurbaşkanı bir gece ansızın İsrail’e gireriz dedi ancak şunu hatırlatmak istiyorum, bir gece ansızın İsrail’e giremeyiz çünkü bizim kendi topraklarımızdaki kürecik radar üssü bizim gireceğimizi İsrail’e önceden haber verir. Kürecik radar üssünün kapatılması gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum. İnşallah bunlar artık siyonist katil rejimin sona yaklaştığının göstergeleridir diye ifade etmek istiyoruz.
Bugün Türkiye’de açlık sınırı 20.700 liraya gelmiş, yoksulluk sınırı 62 bin lirayı aşmış. bu hesaba göre Türkiye’de halkın yüzde 45’i açlık sınırının altında gelire sahip, yüzde 85’i yoksulluk sınırının altında gelire sahip. Emekliler ve asgari ücretliler açlık sınırının altında. Türkiye’de evine aylık 62 bin liranın üstünde gelir giren kaç hane var? İşte Türkiye’nin yüzde 15’i. En son yapılan ciddi araştırmalar da Ak Parti seçmeninin dahi yüzde 65’inin ekonominin kötü yönetildiğine inandığını ortaya koydu. MHP seçmeninin yüzde 67’sinin ekonominin iyi yönetilmediğine inandığını ortaya koydu ve Türkiye’de halkın yüzde 86’sının ekonominin iyi yönetilmediğine inandığını ortaya koydu. İmkanlar her zaman söylediğimiz gibi kamuda israfa, bir avuç imtiyazlı holdinge ve faiz ödemelerine gidiyor. 1.4 trilyon liralık bir imkan kur korumalı mevduat hesabı sahiplerine gitti. bu sene 1.25 trilyon lira faize gidecek. 163 milyar lira garanti ödemesi ile imtiyazlı holdinglere para aktarılacak. Yine bu senenin bütçesinden 1.65 trilyon lira kurumlar vergisi ve gelir vergisi muafiyeti yapıldı. Bu da büyük ölçüde bir elin parmakları kadar imtiyazlı holdingin vergi muafiyetini sağlamış olacak. Böyle olunca bu trilyonlar imtiyazlı holdinglere, kur korumalı mevduata, israfa ve faize gittiği için de dar gelirliye emekliye, çiftçiye, işçiye imkan kalmıyor. bu sistemin adı borç, faiz, zam, vergi ekonomisidir. paylaşımda adalet yoktur. önce millet önce ezilenler yerine önce imtiyazlılar anlayışının hakim olduğu bir sistemle karşı karşıyayız. Bu sistemin acilen düzelmesi gerekiyor. borç, faiz, vergi, zam ekonomisi yerine, üretime dayalı, istihdama dayalı ihracata, dayalı bir ekonomi modelinin mutlaka hayata geçirilmesi; paylaşımda adaletin sağlanması ve önce imtiyazlılar anlayışı yerine önce millet anlayışının hakim olması gerekiyor.
İktidarın yerel yönetimlerdeki seçimlerde görmüş olduğu büyük hezimet sonrası birdenbire aklına belediyelerin SGK borçları geldi. 20 senedir AK Partili belediyelerin yapmış olduğu bu borçlar tahsis edilmezken, şimdi belediyeler el değiştirip muhalefet partilerine geçince bu borçların tahsil edilmesi akla geldi. Bu aslında hem muhalefet partilerini hem de bu belediye seçimlerinde bu partilere oy veren seçmeni cezalandırmak manasını taşıyor. Çifte standartçı bir yaklaşım ve bu yaklaşımı kabul etmediğimizi, kınadığımızı ifade etmek istiyorum. Gerekirse haciz yoluna giderek belediyelerin hizmet edemez hale getirilmesini de içeren bu düzenleme haksız çifte standartçı ve samimiyetten uzak bir yaklaşımdır. Elbette ki kamu alacağının tahsil edilmesi lazım ama bu kamu alacağının 90 küsur milyar lira olduğu iddia ediliyor. Bu 90 küsur milyar lirayı imtiyazlı holdinglere verilen paylardan kesin, faize verdiğiniz paydan kesin , kamudaki israftan kesin ama gelip de belediyeleri hizmet edemeyecek noktaya getirmeyin. Kaldı ki kamu alacağı tahsil edilecekse 20 senedir bu belediyeler Ak Parti belediyesiyken neden bu alacak tahsil edilmedi bu durumu da milletimizin takdirine sunuyoruz.
Fındık üreticilerinin endişeli bekleyişi sürüyor, buna da kısaca değinerek sözlerimi tamamlamak istiyorum. Fındık üreticileri maliyetler ve enflasyon, girdi maliyetleri göz önünde bulundurulduğunda, 160 ila 165 liralık bir alım fiyatının aşağısının bu sene kurtarmayacağını ifade ediyorlar. Biz de Yeniden Refah Partisi olarak bu sene fındık alım fiyatının en azından 200 lira olması gerektiğini buradan ifade ediyoruz. İktidara milyonlarca fındık üreticisini enflasyona ezdirmeyin. İki tanesi yabancı olmak üzere üç tane dev şirkete bu fındık üreticilerini mahkum ettirmeyin ezdirmeyin ve merhum Erbakan hocamızın 54. hükümet döneminde fındık alım fiyatına yapmış olduğu artışı hatırlayın çağrısı yapıyoruz.
Gazetecilerin sorularını cevaplayan Erbakan, erken seçim sorusu üzerine çarpıcı ifadelerde bulundu.
Türkiye’de ekonomik koşullar her geçen gün ağırlaşmaya devam ediyor ve ekonomik göstergeler de işlerin iyiye değil daha da kötüye gittiğini maalesef gösteriyor. Enflasyonla mücadelede yeni ekonomi yönetiminin de – 28 mayıs 2023 itibarı ile göreve başlayan – çok başarılı olmadığını açık bir şekilde ortaya koyuyor. Orta vadeli program, borç ve faize dayalı ekonomi modelinin devam edeceğini gösteriyor. Bütçe açığının artacağını, borçlanmanın artacağını, faiz ödemesinin artacağını ve bunların yükününde zam ve vergi olarak millete yükleneceğini açıkça ortaya koyan bir 2024 bütçesi ve orta vadeli program ile karşı karşıyayız. Böyle bir noktada biz 2025 yılı içerisinde bir erken seçim yapılmasını tartışabilmeliyiz konuşabilmeliyiz.