Papa 14. Leo’nun İznik Ziyareti ve Ekümeniklik Tartışmaları Yeniden Gündemde

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan Yardımcısı Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan yayınladığı bildiride;

Papa 14. Leo’nun, İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Fener Rum Patriği Bartholomeos ile birlikte İznik’e yapacağı ziyaret, Türkiye’deki egemenlik ve bağımsızlık tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Ziyaretin Papa’nın ilk yurt dışı gezisi olarak açıklanması, dikkatleri bu tarihi ziyaretin amacına çevirdi.

Fener Rum Patrikhanesi’nin “ekümenik” sıfatıyla yürüttüğü faaliyetler, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hakları açısından ciddi kaygılara yol açtı. Geçmişte, devletin resmi kurumları ve sivil toplum kuruluşları, Patrikhanenin bu tür girişimlerine karşı durarak gerekli tepkileri gösterdi. Ekümeniklik iddiası, hukuken geçerli bir durum olarak kabul edilmiyor.

Görünen o ki, Papa 14. Leo’nun İznik’e yapacağı ziyaretin temel amacı, Fener Rum Patriği Bartholomeos’un “ekümenik” statüsünü pekiştirmek ve Lozan Antlaşması’nı tartışmaya açmaktır.

Mustafa Kemal Atatürk, 100 yıl önce böyle bir ziyarete kesinlikle izin vermemiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına sonuna kadar sahip çıkmıştır. Atatürk, Lozan Antlaşması’nı ve Türkiye’nin bağımsızlığını savunmuş, bu tür girişimlere karşı büyük bir kararlılık sergilemiştir.

Patrikhanenin, Lozan Antlaşması’nda “Azınlıkların Korunması” başlıklı bölümde yer alan dini bir kurum olarak değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre, laiklik ilkesi gereği, devletin din kurallarıyla yönlendirilmesi veya dinin devlet işlerine karıştırılması asla kabul edilemez. Anayasaya göre, hiçbir kişi veya grup, din adına özel bir statüye sahip olamaz ve kanunlar önünde eşitlik ilkesi her koşulda geçerlidir.

Yargıtay 4. Dairesi’nin 2007 tarihli kararında, Patrikhanenin ekümenik olma iddiasının yasal bir dayanağının bulunmadığına dikkat çekildi. İstanbul Valiliği’nin 1923 tarihli yazısında ise, Patrikhanede dini seçimlere katılacak ve seçilecek kişilerin Türk vatandaşı olmaları ve Türkiye’de görev yapıyor olmaları gerektiği belirtilmişti. Bu durum, Patrikhanenin ekümenik statüsünü çürütmekte ve Lozan Antlaşması’na aykırıdır.

Buna rağmen, iktidarın bu ziyarete onay vermesi ve bazı kesimlerin Lozan Antlaşması’na yönelik tehditleri görmezden gelerek ziyareti yalnızca uluslararası din turizmi perspektifinden değerlendirmeleri büyük bir tepkiyle karşılanmaktadır. Bu durum, siyaset kurumunun sorumluluklarından kaçtığı bir tutum olarak yorumlanmaktadır.

Atatürkçü Düşünce Derneği, devlet yöneticilerini ve siyasetçileri, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlık ve egemenlik haklarına sahip çıkmaya ve bu tür provokasyonlara karşı dikkatli olmaya çağırdı.