canlı casino siteleri sex shop ofis taşıma parça eşya taşıma evden eve nakliyat nakliyat deneme bonusu bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler
DOLAR

42,7308$% 0.06

EURO

50,0660% -0.27

STERLİN

56,9593£% -0.71

GRAM ALTIN

5.931,04%0,37

ÇEYREK ALTIN

9.568,00%0,46

BİTCOİN

3710572฿%-0.26572

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 12°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Erdal ORHAN

Erdal ORHAN

17 Aralık 2025 Çarşamba

Filiz Aydın Yıldırım: “Bursa’yı Sanatla Kucaklayacağız”

Filiz Aydın Yıldırım: “Bursa’yı Sanatla Kucaklayacağız”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

KSD Kültür Sanat Derneği’nden Yeni Tiyatro Atağı

KSD Kültür Sanat Derneği Başkanı Filiz Aydın Yıldırım, derneğin kültür ve sanat alanındaki çalışmalarına hız kesmeden devam ettiğini belirterek, senaryosunu kendisinin yazdığı, oyun yazarı Beyhan İren Tüfekçi tarafından kaleme alınan yeni tiyatro oyununun son aşamaya geldiğini açıkladı. İki perdeden oluşan oyunun, hem Bursa’da hem de yurt dışında sahnelenmesi planlanıyor.

Gelin–kaynana ilişkisini merkeze alan ve günlük yaşamdan tanıdık çatışmaları mizahi bir dille sahneye taşıyan oyunun, izleyiciyi güldürürken düşündürmeyi amaçladığını ifade eden Yıldırım, çalışmanın uzun bir hazırlık sürecinin ürünü olduğunu vurguladı.

Aile İlişkilerine Mizahi Bir Bakış

Toplam 7 karakterin sahne alacağı oyunda, gelin ve kaynana arasındaki tatlı-sert çekişmeler; aile içi iletişim, kuşaklar arası farklılıklar ve toplumsal roller üzerinden ele alınıyor. Filiz Aydın Yıldırım, oyunun yalnızca bir komedi olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek şu açıklamada bulundu:

“Bu oyun izleyiciyi güldürürken aynı zamanda kendi hayatından kesitler bulmasını sağlayacak. Aile, toplumun temel taşı. Biz de bu temel yapıyı, abartıya kaçmadan ama güçlü bir mizah diliyle sahneye taşımayı hedefledik.”

Bursa’nın 17 İlçesinde Sahnelenecek

Tiyatro faaliyetlerini sadece Bursa şehir merkeziyle sınırlı tutmak istemediklerini dile getiren Yıldırım, oyunun Bursa’nın 17 ilçesinde sahnelenmesinin planlandığını açıkladı. Kültür ve sanata erişimde fırsat eşitliğinin önemine dikkat çeken Yıldırım, ilçelerde yaşayan vatandaşların da nitelikli tiyatro oyunlarıyla buluşmasının temel hedeflerinden biri olduğunu söyledi.

Balkanlara Açılan Sanat Köprüsü

KSD Kültür Sanat Derneği’nin yalnızca yerel değil, uluslararası alanda da kültür sanat faaliyetleri yürütmeyi amaçladığını belirten Filiz Aydın Yıldırım, oyunun yakın Balkan ülkelerinde de sahneleneceğini müjdeledi. Bu projeyle birlikte Bursa’nın kültürel birikiminin sınırları aşarak farklı coğrafyalara taşınacağını ifade etti.

Kültür-Sanat Merkezlerine Yeni Misyon

Bursa’da kültür ve sanat merkezlerinin daha aktif ve üretken bir rol üstlenmesi gerektiğine dikkat çeken Yıldırım, KSD Kültür Sanat Derneği olarak bu alanda önemli bir sorumluluk üstlendiklerini belirtti. Dernek bünyesinde yeni projeler, atölye çalışmaları ve tiyatro oyunları için hazırlıkların başladığını da sözlerine ekledi.

“Kültür-sanat merkezleri sadece etkinlik yapılan mekânlar değil; üretimin, paylaşımın ve toplumsal buluşmanın merkezleri olmalı. Biz KSD olarak bu anlayışla hareket ediyoruz.”

“Bursa’yı Sanatla Kucaklayacağız”

Açıklamalarının sonunda kültür ve sanatın birleştirici gücüne vurgu yapan Filiz Aydın Yıldırım, hedeflerini şu sözlerle özetledi:

“Bursa’yı sanatla kucaklayacağız. Toplumun her kesimine dokunan, kapsayıcı, nitelikli ve sürdürülebilir sanatsal faaliyetlerle kültür-sanat alanında kalıcı izler bırakmak istiyoruz.”

KSD Kültür Sanat Derneği’nin yeni tiyatro oyununun önümüzdeki dönemde seyirciyle buluşması beklenirken, proje şimdiden Bursa’nın kültür-sanat gündeminde merak uyandırmış durumda.

Devamını Oku

Güneykestane’de Altın Madeni Projesine Karşı Halk Bilgilendirme Toplantısı Düzenlendi

Güneykestane’de Altın Madeni Projesine Karşı Halk Bilgilendirme Toplantısı Düzenlendi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bilecik’in Pazaryeri ilçesine bağlı Bozcaarmut Köyü’nde yapılması planlanan ve Bursa’nın İnegöl ilçesi sınırları içinde yer alan Güneykestane, Gedikpınar ve Mezit mahallelerini doğrudan etkileyeceği belirtilen altın madeni projesine karşı, Güneykestane Mahallesi’nde halk bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantı, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy’un konuşmasıyla başladı. Aksoy konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Burada yapılması planlanan şey adeta bir cinayet gibidir. Kamu adına görev yapan kurumlar gerçek ve bilimsel incelemelerde bulunsa, burada değil altın; hiçbir madencilik faaliyetine izin verilmez. Yaşam her şeyden değerlidir.”

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ise toplantıya gönderdiği mesajda, doğaya zarar veren her türlü uygulamanın karşısında olduklarını belirterek, belediye olarak sürece her türlü desteği vereceklerini, bu toprakların sahipsiz olmadığını ve dayanışma içinde olunacağını vurguladı.

Toplantıda söz alan CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise mücadelenin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:

“Devlet, millet biziz arkadaşlar. Bu yüzden bu bir mücadeledir. Yüzlerce örneği var. Hemen yanı başımızda Eymir mücadelesi var ve kazanıldı. Burayı da kazanırız. Yeter ki bir arada duralım, yeter ki sesimizi yükseltelim.”

DOĞADER Başkanı Murat Demir, iklim krizi ve kuraklığa dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu dağlar Anadolu coğrafyasının ve sularımızın sigortasıdır. Madencilik faaliyetlerinin ülkemize katkısı GSMH’nin yalnızca yüzde 4’ü civarındayken; tarım ve turizm bunun çok üzerindedir. Bu sömürge madenciliğini durduramazsak, bu sigortayı kaybeder ve ülkenin geleceğini tehlikeye atarız.”

Etkinliğe katılan sanatçı Ezel Akay da bölge halkıyla birlikte altın madeni projesine karşı olduklarını belirterek, bu toprakların değerinin altınla ölçülemeyeceğini ifade etti.


Bu Topraklar Madene Değil, Yaşama Aittir

Burası ormandır, sudur, tarımdır, yaşamdır.
Yüzlerce yıldır köylünün emeğiyle var olan, çocukların geleceğini taşıyan bir ekosistemdir.

Altın madenciliği adı altında yürütülen arama ve sondaj faaliyetleri;

  • Ormanları,

  • Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını,

  • Tarım alanlarını,

  • Bölge halkının sağlığını ve yaşam hakkını

açıkça tehdit etmektedir.

Kısa vadeli kâr hesapları uğruna doğanın, suyun ve halk sağlığının feda edilmesini kabul etmiyoruz.

Bu projeler derhal durdurulmalıdır!

Devamını Oku

“Bu Bir Demokrasi Değil, Açık Bir Operasyondur!”

“Bu Bir Demokrasi Değil, Açık Bir Operasyondur!”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Tanırgan İSYAN ETTİ: “BU BİR DEMOKRASİ DEĞİL, AÇIK BİR OPERASYONDUR!”

Yıldırım Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi, son günlerde hukuk tanımaz, kural bilmez ve bilinçli şekilde kaos üretilen bir sürecin içine çekilmek isteniyor. “Erken seçim” adı altında yürütülen bu girişimler, Kooperatif Başkanı Ertan Tanırgan’ın sert ve sert olduğu kadar da sarsıcı açıklamalarıyla kamuoyunun önüne serildi.

Tanırgan, kooperatif ortaklarını doğrudan hedef alan imza toplama girişimlerini açık bir irade gaspı, hukuksuz bir dayatma ve kooperatifçilik ruhuna vurulmuş bir darbe olarak tanımladı.

“Kooperatifin gündeminde başkanlık seçimi yoktur. Bu iddialar bilinçli olarak üretilmekte, servis edilmekte ve ortaklar alenen kandırılmaktadır.”

GENEL KURUL VAR AMA SEÇİM YOK: HUKUKU ÇARPITMAYIN

Başkan Tanırgan, 21 Aralık 2025 Pazar günü saat 11.00’de Merinos Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılacak genel kurulun yalnızca dış denetim seçimi amacıyla toplanacağını net ifadelerle vurguladı.

Başkanlık seçiminin ise ana sözleşme ve yürürlükteki mevzuat gereği Şubat 2027’den önce yapılmasının mümkün olmadığı açıkça ifade edildi.

Tanırgan’ın sözleri tartışmaya yer bırakmadı:

“Bugün seçim varmış gibi algı yaratmak düpedüz yalandır. Hukuk ortada, takvim ortada. Bu yalanı yayanların niyeti de ortadadır.”

Kooperatif kaynakları, bu erken seçim söylemlerinin tek bir hukuki dayanağı olmadığını, aksine kurumu kilitlemeyi ve yönetimi felç etmeyi hedeflediğini belirtiyor.

İDDİALAR ÇÖKTÜ, AMA KARALAMA DEVAM EDİYOR

Mevcut yönetime yönelik geçmiş dönemde ortaya atılan iddiaların tamamının yetkili merciler tarafından incelendiği ve tamamından aklanıldığı hatırlatıldı. Buna rağmen aynı dosyaların yeniden ısıtılarak servis edilmesi, kooperatif çevrelerinde “itibar suikastı” olarak yorumlanıyor.

“Tüm denetimlerden alnımızın akıyla çıktık. Ama belli ki bazıları hukuku değil, fitneyi tercih ediyor.”

Bu tablo, yaşananların hukuki bir tartışma değil, kişisel hesaplaşmalar ve koltuk hırsı kaynaklı bir güç mücadelesi olduğunu gözler önüne seriyor.

ORTAKLARA AÇIK BASKI: ‘İMZA VERMEZSENİZ…’

Sürecin en vahim boyutu ise, kooperatif ortaklarına yönelik doğrudan baskı iddiaları oldu. Başkan Tanırgan, gündemde olmayan bir seçim maddesini zorla gündeme sokmak için ortaklardan imza toplanmaya çalışıldığını açıkça ilan etti.

“Bu baskıların farkındayız. Açık ve net söylüyorum: Seçim için imza vermeyin. Bu imzalar hukuksuzdur.”

Kooperatif kulislerinde bu girişimler, açık bir irade zorbalığı, etik dışı baskı ve örgütlü bir operasyon olarak değerlendiriliyor.

“2027’DE SANDIK VAR, BUGÜN YOK. NOKTA.”

Tanırgan, demokratik yarıştan kaçmadıklarını özellikle vurguladı. 2027’de yapılacak seçimlerde herkesin aday olabileceğini, bunun doğal ve meşru bir hak olduğunu söyledi. Ancak bugün yaşananların demokrasiyle ilgisi olmadığını şu sözlerle ifade etti:

“Zamanı gelince sandık kurulur. Ama bugün yapılan şey demokrasi değil, düpedüz kaos üretmektir.”

ÜYELİK UYARISI: KOOPERATİF ARKA KAPI DEĞİLDİR

Başkan Tanırgan, kooperatifin 1.366 kişilik yasal üye sınırına ulaştığını hatırlatarak, özellikle:

Vergi kaydı olmayan

Oda kaydı bulunmayan

Fiilen esnaflık yapmayan

kişilerle ilgili sıfır tolerans politikası uygulandığını açıkladı.

Bu vurgu, kooperatif üyeliğinin rant ve oy hesabına dönüştürülmek istendiği iddialarını da beraberinde getirdi.

BU BİR SEÇİM DEĞİL, BİR KUŞATMA GİRİŞİMİ

Yıldırım Kefalet Kooperatifi’nde yaşananlar artık bir “erken seçim” tartışması değildir. Bu süreç;

Hukukun bilinçli biçimde çarpıtıldığı

Ortak iradesinin baskı altına alındığı

Kurumsal yapının hedef alındığı

organize bir kuşatma girişimi olarak okunmaktadır.

Uzmanlara göre bu tablo devam ederse zarar görecek olan sadece yönetim değil; binlerce esnafın krediye er…

YILDIRIM KEFALET KOOPERATİFİ’NDE “SEÇİM” ÜZERİNDEN OPERASYON İDDİASI
Başkan Tanırgan’dan Net Uyarı: “Bu Baskılar Hukuksuzdur, İmza Vermeyin!”

Yıldırım Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nde son günlerde bilinçli şekilde tırmandırılan “erken seçim” tartışmaları, Kooperatif Başkanı Ertan Tanırgan’ın sert ve net açıklamalarıyla yeni bir boyuta taşındı. Tanırgan, kooperatif ortaklarını doğrudan hedef alan imza toplama girişimlerini hukuk dışı, manipülatif ve kooperatif iradesine müdahale olarak nitelendirdi.

Başkan Tanırgan, kamuoyunda kasıtlı biçimde yayılan iddialara karşı açık konuştu:

“Kooperatifin gündeminde başkanlık seçimi yoktur. Bu söylentiler bilinçli olarak servis edilmektedir.”

GENEL KURUL VAR, SEÇİM YOK: HUKUK NET, YORUMA KAPALI

Tanırgan, 21 Aralık 2025 Pazar günü saat 11.00’de Merinos Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılacak toplantının yalnızca dış denetim seçimi gündemiyle toplanacağını vurguladı. Başkanlık seçiminin ise ana sözleşme ve ilgili mevzuat gereği Şubat 2027’de yapılacağının altını çizdi.

Bu noktada Tanırgan’ın mesajı son derece netti:

“Bugün seçim varmış gibi algı oluşturmak, ortakları yanıltmaktır. Hukuk açık, takvim bellidir.”

Kooperatif kaynakları, erken seçim baskılarının hukuki dayanağı olmadığı gibi, kooperatif iç huzurunu bozmayı amaçlayan bir girişim olduğuna dikkat çekiyor.

MESNETSİZ İDDİALAR ÇÖKTÜ, YÖNETİM AKLANDI

Başkan Tanırgan, mevcut yönetime yönelik geçmiş dönemde gündeme getirilen tüm şikâyetlerin yetkili mercilerce incelendiğini ve tamamından aklanarak çıkıldığını hatırlattı. Buna rağmen aynı iddiaların yeniden servis edilmesinin, yönetimi yıpratma ve itibarsızlaştırma çabası olduğu değerlendirmesi yapıldı.

“Adil, güvenli ve huzurlu bir çalışma ortamı oluşturduk. Bunu bozmak isteyenler var.”

Bu açıklama, kooperatif yönetimine yönelik iddiaların hukuki değil, siyasi ve kişisel hesaplara dayandığı yönündeki yorumları güçlendirdi.

ORTAKLARA BASKI İDDİASI: “İMZA TOPLUYORLAR”

Tanırgan’ın açıklamalarında en çarpıcı bölüm ise, kooperatif ortaklarına yönelik doğrudan baskı iddiaları oldu. Başkan Tanırgan, gündemde olmayan bir seçim maddesinin genel kurul gündemine eklenmesi için ortaklardan imza toplanmaya çalışıldığını açıkça ifade etti.

“Bu baskıların farkındayız. Açık söylüyorum: Seçim için imza vermeyin.”

Bu çağrı, kooperatif tarihinde nadir görülen kadar sert ve doğrudan bir uyarı olarak kayıtlara geçti. Yönetim çevreleri, bu girişimlerin kooperatifin kurumsal yapısını zedelediğini ve ortak iradesini gasp etmeye yönelik olduğunu savunuyor.

“2027’DE HERKES ADAY OLABİLİR, AMA BUGÜN DEĞİL”

Tanırgan, demokratik yarıştan kaçmadıklarını özellikle vurguladı. 2027 yılında yapılacak seçimlerde herkesin aday olma hakkı bulunduğunu, bunun meşru ve saygı duyulması gereken bir hak olduğunu söyledi.

Ancak bugünkü tartışmaların demokrasiyle değil, zamansız ve hukuksuz bir dayatmayla ilgili olduğunu şu sözlerle özetledi:

“Zamanı gelince sandık kurulur. Ama bugün yapılan şey demokrasi değil, kaostur.”

ÜYE PROFİLİ UYARISI: “HERKES ORTAK OLAMAZ”

Başkan Tanırgan’ın dikkat çektiği bir diğer kritik konu ise üye yapısı oldu. Kooperatifin ana sözleşme gereği 1.366 kişilik üye sayısına ulaştığını belirten Tanırgan, özellikle:

Vergi kaydı olmayan

Oda kaydı bulunmayan

Fiilen dükkânı olmayan

kişilerle ilgili son derece titiz davrandıklarını ifade etti.

Bu vurgu, kooperatif üyeliğinin suiistimal edilmesine yönelik iddiaların da dolaylı biçimde gündeme taşınması olarak yorumlandı.

BU BİR SEÇİM TARTIŞMASI DEĞİL, GÜÇ MÜCADELESİ

Yıldırım Kefalet Kooperatifi’nde yaşananlar basit bir “erken seçim” tartışması olmanın çok ötesinde. Ortaya çıkan tablo, hukuki takvim hiçe sayılarak, kooperatifin yönetim iradesine yönelik organize bir baskı süreci yürütüldüğüne işaret ediyor.

Uzmanlara göre;

Erken seçim söylemi hukuksuz

İmza baskıları etik dışı

Yönetimi yıpratma çabaları sistematik

Bu sürecin devam etmesi halinde, yalnızca kooperatif yönetimi değil, binlerce esnafın krediye erişimi ve ekonomik dengesi de zarar görebilir.

SON SÖZ: KOOPERATİF SİYASET ÜSTÜDÜR

Başkan Tanırgan’ın açıklamaları, kooperatifin kişisel hesaplara ve güç oyunlarına kurban edilmemesi gerektiği mesajını net biçimde ortaya koyuyor. Gözler şimdi, imza baskısı iddialarına karşı atılacak adımlarda ve 21 Aralık’taki genel kurulda olacak.

Bu toplantı yalnızca bir denetim seçimi değil; kooperatif iradesinin test edileceği bir kırılma noktası olarak görülüyor.

Devamını Oku

“İYİ’likte Yarışıyorlar”

“İYİ’likte Yarışıyorlar”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İYİ Parti Osmangazi İlçe Başkanlığı’ndan Eğitime ve Dayanışmaya Anlamlı Destek

“İyilikle Yarışıyorlar”

İYİ Parti Osmangazi İlçe Başkanlığı, sosyal sorumluluk ve dayanışma anlayışı doğrultusunda anlamlı bir etkinlikte yer alarak eğitime ve ihtiyaç sahibi öğrencilere destek verdi. İYİ Parti Osmangazi İlçe Başkanı Hüseyin Bozkurt Kaplan ve ilçe yöneticileri, Mercedes Benz Team 16 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından Turgut Yılmaz İpek Yatılı Ortaokulu’nda düzenlenen “Bot-Mont” etkinliğine katıldı.

Soğuk kış günlerinde öğrencilerin temel ihtiyaçlarına katkı sağlamayı amaçlayan etkinlik kapsamında, ekonomik zorluk yaşayan öğrencilere kışlık bot yardımı yapıldı. Eğitim ortamında gerçekleştirilen etkinlikte, hem öğrencilerin mutluluğu hem de dayanışmanın gücü ön plana çıktı.

Etkinliğe, geçtiğimiz dönem Nilüfer Belediye Başkan Adayı Özgür Şimşek ile Osmangazi Belediye Spor Kulübü Başkanı Fatih Karayılan da katılarak destek verdi. Yardımların dağıtımı sırasında öğrencilerle yakından ilgilenen katılımcılar, sosyal sorumluluk projelerinin özellikle çocukların hayatına dokunan yönüne dikkat çekti.

İYİ Parti Osmangazi İlçe Başkanı Hüseyin Bozkurt Kaplan, etkinlikte yaptığı değerlendirmede, eğitimin ve çocukların her koşulda desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Kaplan, “Toplumun geleceği olan çocuklarımızın eğitim hayatlarını daha sağlıklı ve güvenli koşullarda sürdürebilmeleri hepimizin ortak sorumluluğudur. Bugün burada gördüğümüz dayanışma örneği, iyiliğin paylaşıldıkça büyüdüğünün en somut göstergesidir” ifadelerini kullandı.

Kaplan ayrıca, bu anlamlı organizasyonu hayata geçiren Mercedes Benz Team 16 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne, katkı sunan Özgür Şimşek ve Fatih Karayılan’a teşekkür ederken, okul yönetiminin ev sahipliğine de özel olarak değindi. Okul Müdürü Hüseyin İçal’a misafirperverliği ve öğrencilere yönelik duyarlılığı için teşekkür eden Kaplan, benzer sosyal projelerin artarak devam etmesi temennisinde bulundu.

Mercedes Benz Team 16 Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği yetkilileri ise, “Bot-Bot” etkinliğiyle amaçlarının yalnızca maddi destek sağlamak değil, aynı zamanda çocuklara yalnız olmadıklarını hissettirmek olduğunu belirtti. Dernek temsilcileri, özellikle yatılı okullarda eğitim gören öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekti.

Etkinlik boyunca öğrencilerin yaşadığı mutluluk ve heyecan gözlerden kaçmazken, yardımların dağıtımı sıcak ve samimi bir atmosferde gerçekleşti. Öğrenciler, kendilerine uzanan yardım elinden dolayı memnuniyetlerini dile getirirken, öğretmenler ve okul yönetimi de destek veren kurum ve kişilere teşekkür etti.

İYİ Parti Osmangazi İlçe Başkanlığı’nın katılımıyla gerçekleşen bu etkinlik, siyaset, sivil toplum ve yerel paydaşların bir araya gelerek eğitim ve sosyal dayanışma konusunda örnek bir tablo ortaya koymasını sağladı. “İyilikle yarışıyorlar” mesajının güçlü bir şekilde hissedildiği program, toplumsal dayanışmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi.

Devamını Oku

“ÜRETİCİ HER LİTREDE ZARAR EDİYOR, BU SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL”

“ÜRETİCİ HER LİTREDE ZARAR EDİYOR, BU SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Türkiye’de süt üreticilerinin giderek artan maliyetler karşısında ayakta kalamaz hale geldiğini belirterek, çiğ süt fiyatlarının acilen yeniden belirlenmesi talebiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne yazılı soru önergesi sundu.

Bekin, Anayasa’nın 98’inci ve TBMM İçtüzüğü’nün 96’ncı maddeleri kapsamında Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, süt sektöründe yaşanan yapısal krizin yalnızca üreticiyi değil; gıda güvenliğini, kırmızı et arzını, sanayi üretimini ve kırsal refahı tehdit ettiğini vurguladı.


MALİYET 23,77 TL – FİYAT 19,60 TL: HER LİTREDE ZARAR

Doğan Bekin, Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) tarafından açıklanan kasım ayı verilerine dikkat çekti. Buna göre, 1 litre çiğ sütün üretim maliyetinin 23,77 TL’ye yükseldiğini, buna karşın Ulusal Süt Konseyi tarafından belirlenen referans fiyatın 19,60 TL’de kaldığını hatırlattı.

Bu tablonun, üreticinin sattığı her 1 litre süt başına ortalama 4,17 TL zarar etmesi anlamına geldiğini belirten Bekin, maliyet–fiyat dengesinin açık şekilde üretici aleyhine bozulduğunu ifade etti.


“BU SADECE SÜT MESELESİ DEĞİL, GIDA GÜVENLİĞİ MESELESİDİR”

Önergesinde süt üretimindeki gerilemenin zincirleme etkilerine dikkat çeken Bekin, süt sektörünün;

  • Gıda sanayisi

  • Yem sektörü

  • Veterinerlik hizmetleri

  • Lojistik ve kırsal istihdam

başta olmak üzere geniş bir ekonomik yapıyı doğrudan etkilediğini vurguladı.

Süt üreticisinin mevcut koşullara uzun süre dayanmasının mümkün olmadığını belirten Bekin, bu sürecin hayvanların elden çıkarılması, dolayısıyla kırmızı et arzının daralması sonucunu doğuracağı uyarısında bulundu.

“Süt üretimi sürdürülemez hale gelirse, zaten erişilmesi zor olan kırmızı et fiyatları daha da yükselir. Bu kaçınılmaz bir sonuçtur.”


TARIM DESTEKLERİ – FAİZ GİDERLERİ KIYASI DİKKAT ÇEKTİ

Doğan Bekin, Türkiye’de tarımın stratejik önemine rağmen bütçe önceliklerinin yanlış belirlendiğini ifade ederek çarpıcı bir karşılaştırmaya yer verdi.

  • Tarımsal destekleme ödeneği: 167,6 milyar TL

  • Faiz ödemeleri için ayrılan kaynak: 2 trilyon 741,7 milyar TL

Bu tabloyu “ülkenin üretimden uzaklaştığının somut göstergesi” olarak değerlendiren Bekin, gelişmiş ülkelerin tarımı sübvanse ederek gıda güvenliğini sağladığını, Türkiye’nin ise üreticiyi piyasa koşullarıyla baş başa bıraktığını ifade etti.


“TALEP EDİLEN FİYAT REFAH DEĞİL, ZORUNLULUKTUR”

Bekin, çiğ süt için talep edilen fiyat artışının bir refah beklentisi olmadığını özellikle vurguladı. Bunun sürdürülebilir üretimin asgari şartı olduğunu belirten Bekin, fiyatların güncellenmemesi halinde üretim zincirinin kopacağını ifade etti.

“Süt üretimi aksarsa yalnızca üretici değil; tüketici erişimi, sanayi üretimi ve kırsal yaşam da ağır darbe alır.”


BAKANA YÖNELTİLEN 7 KRİTİK SORU

Doğan Bekin, Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı’dan şu başlıklarda net yanıtlar talep etti:

  1. Güncel koşullarda 1 litre çiğ süt üretim maliyeti Bakanlık tarafından hesaplanmakta mıdır, hesaplanıyorsa bu maliyet nedir?

  2. Ulusal Süt Konseyi’nin 19,60 TL’lik referans fiyatının revizyonuna yönelik bir çalışma var mıdır?

  3. Yüksek girdi maliyetlerini düşürmeye yönelik yeni bir destek programı planlanmakta mıdır?

  4. Üreticinin sattığı 1 litre sütle en az 1,5 kg yem alabilmesini sağlayacak bir fiyat dengesi için düzenleme var mıdır?

  5. Son beş yılda sütçü işletme sayısı, sağılan inek sayısı ve damızlık inek sayıları kaçtır?

  6. Sütçü işletmelerin artırılması ve üretici yaş ortalamasının düşürülmesine yönelik özel teşvikler bulunmakta mıdır?

  7. Çiğ süt referans fiyatına uymayan alıcılara yönelik denetim ve yaptırım uygulanmakta mıdır?


SÜT SEKTÖRÜ İÇİN KRİTİK EŞİK

Bekin’in önergesi, süt üretiminde gelinen noktanın artık alarm verdiğini ortaya koyarken, gözler Tarım ve Orman Bakanlığı’nın vereceği yanıtlara çevrildi. Sektör temsilcileri, fiyat ve destek politikalarında acil adım atılmaması halinde üretimden kopuşun hızlanacağı görüşünde birleşiyor.

Devamını Oku
green tour cappadocia casinositeleri.co kayseri evden eve nakliyat nakliyat arçelik bayisi