canlı casino siteleri sex shop ofis taşıma parça eşya taşıma evden eve nakliyat nakliyat deneme bonusu bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler
DOLAR

42,7380$% 0.04

EURO

50,2460% 0.08

STERLİN

57,4106£% 0.42

GRAM ALTIN

5.930,82%-0,53

ÇEYREK ALTIN

9.586,00%-0,44

BİTCOİN

3764008฿%1.19279

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 11°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Erdal ORHAN

Erdal ORHAN

18 Aralık 2025 Perşembe

Pazarcı Esnafının Sorunları Osmangazi’de Masaya Yatırıldı

Pazarcı Esnafının Sorunları Osmangazi’de Masaya Yatırıldı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Başkan Aydın’a Kapsamlı Ziyaret

Bursa’da seyyar pazarcı esnafının karşı karşıya kaldığı yapısal sorunlar, Bursa Seyyar Pazarcılar Odası öncülüğünde Osmangazi Belediyesi gündemine taşındı. Oda Başkanı Refik Aksu başkanlığındaki yönetim kurulu üyeleri, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’ı makamında ziyaret ederek, pazarcı esnafının sahada yaşadığı sıkıntıları ve çözüm taleplerini kapsamlı şekilde aktardı.

Gerçekleşen görüşmede, özellikle açık sokak pazarlarının mevcut durumu, altyapı eksiklikleri, güvenlik sorunları ve mevsimsel koşulların esnaf üzerindeki olumsuz etkileri detaylı biçimde ele alındı. Pazarcı esnafının günlük ticari faaliyetlerini doğrudan etkileyen bu sorunların, hem esnaf hem de vatandaş açısından sürdürülebilir bir pazar düzeni oluşturmayı zorlaştırdığı vurgulandı.

Açık Pazar Alanlarında Altyapı ve Güvenlik Sorunları Öne Çıktı

Bursa Seyyar Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu, açık alanlarda kurulan pazar yerlerinde yaşanan sorunları somut örneklerle dile getirdi. Yağışlı ve soğuk hava koşullarında esnafın ciddi mağduriyet yaşadığını belirten Aksu; üst örtü eksikliği, zemin bozuklukları, yetersiz aydınlatma ve güvenlik problemlerinin hem esnafın çalışma koşullarını zorlaştırdığını hem de vatandaşların pazarlara erişimini olumsuz etkilediğini ifade etti.

Ayrıca bazı bölgelerde pazar alanlarının fiziki olarak yetersiz kaldığına dikkat çekilerek, düzensiz yerleşim nedeniyle trafik ve çevre sorunlarının da ortaya çıktığı kaydedildi.

Kapalı Pazar Alanları İçin Net Talep

Görüşmede, bu sorunlara kalıcı çözüm olarak kapalı pazar alanlarının artırılması talebi ön plana çıktı. Oda yönetimi, modern, altyapısı tamamlanmış ve dört mevsim hizmet verebilecek kapalı pazar alanlarının hem esnafın gelir güvencesini artıracağını hem de vatandaşlara daha sağlıklı ve güvenli alışveriş ortamı sunacağını dile getirdi.

Başkan Erkan Aydın’ın, pazarcı esnafının taleplerini dikkatle dinlediği ve çözüm odaklı yaklaşım sergilediği ifade edilirken, belediye olarak konuya duyarlılıkla yaklaşılacağı yönünde mesajlar verdiği belirtildi.

Refik Aksu’dan Başkan Aydın’a Teşekkür

Ziyaretin ardından değerlendirmede bulunan Bursa Seyyar Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu, görüşmeden duyduğu memnuniyeti şu sözlerle dile getirdi:

“Osmangazi Belediye Başkanımız Sayın Erkan Aydın, bizleri büyük bir içtenlikle dinledi. Pazarcı esnafının yaşadığı sorunlara duyarsız kalmadı ve taleplerimizi dikkatle not aldı. Gösterdiği ilgi ve yapıcı yaklaşım nedeniyle kendisine teşekkür ediyoruz.”

Aksu, esnaf ile yerel yönetimler arasındaki sağlıklı iletişimin, sorunların çözümünde en önemli unsur olduğunu vurguladı.

Esnaf–Belediye İş Birliği Vurgusu

Ziyaret, pazarcı esnafı ile Osmangazi Belediyesi arasında iş birliğini güçlendiren, karşılıklı diyalog ve ortak akla dayalı çözüm arayışlarının önünü açan olumlu bir adım olarak değerlendirildi. Taraflar, pazarcı esnafının çalışma koşullarını iyileştirecek projeler üzerinde temasların sürdürülmesi konusunda görüş birliğine vardı.

Bu buluşmanın, hem esnafın sorunlarının görünür kılınması hem de yerel yönetimlerin sahaya dair gerçek ihtiyaçları doğrudan dinlemesi açısından önemli bir kazanım olduğu ifade edildi.

Devamını Oku

Mübadil Ruh Yaşamaya Devam Ediyor

Mübadil Ruh Yaşamaya Devam Ediyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Görükle Mübadil Evi’nde Tarih, Hafıza ve Dayanışma Buluştu…

Bursa’nın Nilüfer ilçesinde yer alan ve Lozan Mübadelesi’nin toplumsal, kültürel ve insani mirasını gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlayan Görükle Mübadil Evi, anlamı derin, duygusu yoğun ve mesajı güçlü bir buluşmaya ev sahipliği yaptı. Türkiye’nin farklı noktalarından gelen mübadil dernekleri temsilcileri, bu tarihi mekânda bir araya gelerek ortak geçmişin izlerini birlikte hatırladı, ortak geleceğin sorumluluğunu birlikte vurguladı.

Ev Sahipliğini Bursa Lozan Mübadilleri Derneği Üstlendi

Ziyaret, Bursa Lozan Mübadilleri Dernek Başkanı Ali Korkut ve dernek yönetiminin ev sahipliğinde gerçekleşti. Programa;

  • Bal-Göç Balıkesir Genel Merkez Başkanı Ali Çalışkan,

  • Bal-Göç Dernek Başkanı Mustafa Güner,

  • Bal-Göç Susurluk Şube Başkanı Fikret Gürece,

  • Bal-Göç Erdek Şube Başkanı Nimet Kalafat,

  • Kepsut Mahmudiyye Köy Kalkındırma Dernek Başkanı Emine Başer katılım sağladı.

Bu buluşma, yalnızca bir müze ziyareti olmanın çok ötesine geçerek; mübadeleyle şekillenmiş ortak hafızanın yeniden canlandırıldığı, geçmişle yüzleşilen ve gelecek adına ortak bir iradenin ortaya konulduğu güçlü bir dayanışma zemini sundu.

Mübadil Evi’nde Duygusal Anlar: Eşyalar Konuştu, Hatıralar Canlandı

Görükle Mübadil Evi’nde sergilenen; mübadeleyle Anadolu’ya gelen ailelere ait kişisel eşyalar, resmi belgeler, fotoğraflar ve yaşam öyküleri ziyaretçilerde derin duygular uyandırdı. Bazı katılımcıların, kendi aile büyüklerine ait eşyalarla karşılaşması ise mekânı adeta yaşayan bir hafıza alanına dönüştürdü. Sessizliğin hâkim olduğu anlarda, geçmişin acıları ve direnci yeniden hissedildi.

Ziyaretçiler, mübadelenin yalnızca bir nüfus değişimi değil; köklerinden koparılan hayatların, kaybedilen yurtların ve yeniden kurulan umutların tarihi olduğunu bir kez daha hatırladı.

Ali Korkut: “Burası Bir Müze Değil, Yaşayan Bir Hafızadır”

Ziyaret kapsamında değerlendirmelerde bulunan Bursa Lozan Mübadilleri Dernek Başkanı Ali Korkut, mübadelenin tarihsel boyutuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Mübadele yalnızca bir göç değildir; kültürel kopuşların, derin acıların ve yeniden tutunma mücadelesinin adıdır. Görükle Mübadil Evi sadece bir sergi alanı değil, mübadil hafızanın yaşadığı bir mekândır. Atalarımızın yaşadıklarını unutmamak ve bu bilinci genç kuşaklara aktarmak bizim en büyük sorumluluğumuzdur.”

Korkut, bu tür ziyaretlerin, mübadil kimliğinin canlı tutulması ve tarih bilincinin güçlendirilmesi açısından hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.

Dernekler Arası İş Birliği ve Ortak Projeler Gündemde

Ziyaretin sonunda gerçekleştirilen değerlendirme bölümünde, mübadele kültürünün yalnızca hatırlanmakla kalmaması; belgelenmesi, korunması ve akademik, kültürel projelerle desteklenmesi gerektiği yönünde ortak görüş oluştu. Dernek temsilcileri, özellikle genç kuşaklara ulaşacak eğitim, sergi, söyleşi ve saha çalışmaları konusunda iş birliğinin artırılması gerektiğini ifade etti.

Ortak hafızayı diri tutacak yeni projelerin hayata geçirilmesi için temasların sürdürülmesi konusunda mutabakata varıldı.

Tarihe Saygı, Geçmişe Vefa, Geleceğe Sorumluluk

Görükle Mübadil Evi’nde gerçekleşen bu anlamlı buluşma, mübadeleyle Anadolu’ya gelen binlerce ailenin yaşadığı zorlukların unutulmaması ve bu mirasın gelecek kuşaklara aktarılması yönünde güçlü bir iradenin göstergesi oldu. Katılımcılar, kültürel belleğin korunmasının yalnızca derneklerin değil, toplumun tüm kesimlerinin ortak sorumluluğu olduğunun altını çizdi.

Ziyaret, mübadil ruhunu ve dayanışma bilincini yansıtan “Geçmişe vefa, geleceğe umut” mesajıyla sona erdi.

Devamını Oku

TBMM’ye Kritik Güvenlik Sorgusu

TBMM’ye Kritik Güvenlik Sorgusu
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ankara Yakınlarında Düşürülen İHA ve S-400 İddiaları Meclis Gündeminde

İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Karadeniz üzerinden Türkiye hava sahasına girerek Ankara yakınlarında düşürülen insansız hava aracı (İHA) ile Rusya’dan satın alınan S-400 hava savunma sistemlerinin akıbetine ilişkin iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Bekin, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in yazılı olarak yanıtlaması istemiyle kapsamlı bir soru önergesi sundu.


Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) geçtiğimiz günlerde kamuoyuna yaptığı açıklamada, Karadeniz üzerinde “kontrolden çıktığı tespit edilen” bir insansız hava aracının Türk hava sahasına girdikten sonra takip edildiği ve Çankırı–Ankara/Elmadağ hattında F-16 savaş uçağından atılan füze ile vurularak düşürüldüğü bildirilmişti. Ancak söz konusu açıklamada, düşürülen İHA’nın hangi ülkeye ait olduğuna dair herhangi bir bilgi paylaşılmaması, kamuoyunda ciddi soru işaretlerine yol açtı.

Bu gelişmelerin ardından İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Türkiye Cumhuriyeti’nin hava sahası güvenliği, ulusal savunma kapasitesi ve dış politika tercihleri açısından hayati öneme sahip konulara açıklık getirilmesi gerektiğini vurgulayarak TBMM Başkanlığı’na yazılı soru önergesi sundu.

“Hava Sahasında Ciddi Güvenlik Zafiyeti mi Var?”

Önergede, Karadeniz üzerinden Türkiye’ye giriş yapan ve savunma sanayii açısından kritik tesislerin bulunduğu bir hatta kadar ilerleyebilen bir İHA’nın neden daha erken safhada engellenmediği sorusu ön plana çıkarıldı. Radar, erken uyarı ve gözetleme sistemlerinin bu süreçte ne ölçüde devreye girdiğinin kamuoyuna açıklanması gerektiği ifade edildi.

Konuya ilişkin uzman görüşlerine de dikkat çekilen önergede; İHA’nın neden karaya ulaşmasının beklendiği, olayın sabotaj ya da keşif amaçlı bir faaliyet olup olmadığı ve Türkiye’nin hava savunma mimarisinde bir zafiyet bulunup bulunmadığına dair değerlendirmelerin önemine vurgu yapıldı.

Ukrayna–Rusya Savaşı’nın başlamasından bu yana Karadeniz havzasında artan askerî hareketlilik hatırlatılarak, daha önce Gümüşhane ve Sakarya’da tespit edilen benzer İHA vakalarıyla birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye hava sahasının giderek daha karmaşık ve riskli bir güvenlik ortamıyla karşı karşıya kaldığı ifade edildi.

S-400 İddiaları Yeniden Gündemde

Önergede yalnızca İHA olayı değil, Türkiye’nin 2017 yılında Rusya Federasyonu’ndan yaklaşık 2,5 milyar ABD doları ödeyerek satın aldığı S-400 hava savunma sistemleri de geniş şekilde ele alındı.

12 Aralık 2025 tarihinde Türkmenistan’da yapılan temaslarda, Türkiye’nin S-400 sistemlerinin Rusya’ya iadesini talep ettiği yönündeki iddiaların kamuoyuna yansıdığı hatırlatıldı. Bu iddiaların, Türkiye’nin ABD ile yaşadığı F-35 savaş uçağı krizinin geleceği açısından kritik sonuçlar doğurabileceği vurgulandı.

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın, Türkiye ile ABD arasındaki F-35 sorununda çözüm aşamasına yaklaşıldığına dair açıklamalarına atıf yapılan önergede, S-400 meselesinin bu görüşmelerin merkezinde yer aldığına dikkat çekildi.

“Kamu Vicdanında Cevapsız Sorular Var”

Yıllardır aktif olarak kullanılmayan, Türkiye’yi ekonomik yaptırımlarla karşı karşıya bırakan ve savunma mimarisine fiilen entegre edilemeyen S-400 sistemlerinin akıbetinin kamu vicdanı ve devlet ciddiyeti açısından izaha muhtaç hale geldiği ifade edildi.

Doğan Bekin, önergesinde Milli Savunma Bakanlığı’ndan şu başlıklarda net yanıtlar talep etti:

  • İHA ihlaliyle ilgili idari ve askerî soruşturma başlatılıp başlatılmadığı,

  • İHA’nın hangi ülkeye ait olduğunun tespit edilip edilmediği ve diplomatik girişimde bulunulup bulunulmadığı,

  • Karadeniz üzerinde sürekli hava devriyesi uygulamasının gündemde olup olmadığı,

  • “Çelik Kubbe” benzeri Gök Kubbe hava savunma sistemlerinin hangi aşamada olduğu ve yeterliliği,

  • Radar ve gözetleme sistemlerinin güçlendirilmesine yönelik planlanan tedbirler,

  • S-400’lerin neden kullanılmadığı, iade iddialarının doğruluğu ve olası alternatif savunma sistemleri,

  • F-35 programına dönüş için ABD ile yürütülen müzakere veya pazarlıkların içeriği.

TBMM’ye sunulan bu önergeyle birlikte, Türkiye’nin hava sahası güvenliği ve savunma politikaları önümüzdeki günlerde Meclis gündeminde önemli bir tartışma başlığı olmaya aday görünüyor.

Devamını Oku

Sabır Taştı, Öfke Fabrika Kapılarına Taştı

Sabır Taştı, Öfke Fabrika Kapılarına Taştı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

OYAK Renault İşçileri MESS’e Karşı Ayağa Kalktı…

Bursa’da OYAK Renault fabrikasında çalışan binlerce işçi, 2025–2027 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde işveren sendikası MESS’in dayattığı sefalet koşullarına karşı sessiz kalmadı. Uzayan görüşmeler, oyalama taktikleri ve işçilerin yaşam gerçeklerinden kopuk tekliflerin ardından öfke, açık bir protestoya dönüştü.

Ücret artışlarında enflasyonun dahi gerisinde kalan rakamlar, ağırlaşan çalışma koşulları, esnek ve güvencesiz istihdam dayatmaları ile budanan sosyal haklar; metal işçisinin bardağını taşıran son damla oldu. Sabahın erken saatlerinden itibaren fabrika önünde toplanan işçiler, yalnızca bir sözleşmeye değil, emeğin sistematik olarak değersizleştirilmesine karşı ses yükseltti.

Emeğimizin karşılığını istiyoruz!” sloganlarıyla yankılanan fabrika önü, işçilerin biriken öfkesinin ve kararlılığının somut ifadesi haline geldi. İşçiler, MESS’in masaya sunduğu tekliflerin ne hayat pahalılığıyla ne de metal işkolunun ağır koşullarıyla bağdaşmadığını yüksek sesle dile getirdi. Açık mesaj netti: Bu teklifler kabul edilemez.

Protestoya katılan işçiler, yetkili sendikanın arkasında durduklarını vurgularken, aynı zamanda mücadelenin pasif bir bekleyişle kazanılamayacağını da ifade etti. Masada işçi lehine bir sonuç alınabilmesi için baskının artması, sokakta ve üretim alanlarında iradenin daha güçlü şekilde ortaya konması gerektiğinin altı çizildi.

“Bu fabrika bizim emeğimizle dönüyor” diyen işçiler, alın terinin görmezden gelinmesine, fedakârlığın tek taraflı olmasına ve krizin faturasının sürekli işçiye kesilmesine artık razı olmadıklarını haykırdı. Protesto, yalnızca OYAK Renault işçilerinin değil, metal sektöründeki tüm emekçilerin ortak sorunlarına ışık tutan bir uyarı niteliği taşıdı.

İşçiler, talepleri karşılık bulana kadar eylemlerin süreceğini net bir dille ilan etti. Bursa’daki bu çıkış, MESS’e ve sermaye çevrelerine açık bir mesajdı:
Metal işçisi geri adım atmayacak, emeğini pazarlık konusu yaptırmayacak.

Devamını Oku

İznik Gölü’ndeki Su Krizi: Çözüm Yok, Kriz Derinleşiyor!

İznik Gölü’ndeki Su Krizi: Çözüm Yok, Kriz Derinleşiyor!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İznik Gölü’nün ekosistemi, kuraklık tehdidi ve plansız sanayi kullanımı nedeniyle büyük bir felakete sürükleniyor. İYİ Parti Orhangazi İlçe Başkanı Bülent Bakış, gölün her geçen gün hızla tükenen kaynaklarının, hala yetkililer tarafından görmezden gelindiğini vurguladı. Bu konudaki uyarılar, göz ardı edildikçe gölün durumu daha da vahimleşiyor. Bakış, İznik Gölü’ne dikkat çekerken, gölü besleyen su kaynaklarının hızla tükenmekte olduğunu belirtti. Ancak buna rağmen devletin ve yetkililerin herhangi bir önlem almadığını dile getirdi.

17 Temmuz 2025 tarihinde, İYİ Parti Teşkilat Başkanı ve Bursa Milletvekili Hasan Toktaş, konuyu Meclis gündemine taşımak için TBMM’ye yazılı soru önergesi sundu. Ancak üzerinden tam 5 ay geçmesine rağmen, yetkililerden hala herhangi bir geri dönüş yapılmadı. Bu durum, sorunun ciddiyetini gözler önüne seriyor: İznik Gölü’nün geleceği konusunda hiçbir somut adım atılmıyor, bu da krizin derinleşmesine yol açıyor.

İznik Gölü’nün Beslenme Kaynakları Tehlikede!

Bülent Bakış, İznik Gölü’nün ekosisteminin ayakta kalabilmesi için gereken su kaynaklarının ciddi tehdit altında olduğunu vurguladı. Göl, aşağıdaki kaynaklardan besleniyor:

  • Yer altı suları,

  • Doğal kaynaklar ve pınarlar,

  • Dereler ve yağışlarla gelen yüzey suları,

  • Tarım alanlarından süzülen drenaj suları.

Ancak bu doğal besin kaynaklarının tamamı, plansız ve denetimsiz kullanım nedeniyle tükenme noktasına gelmiş durumda. Yer altı suları sanayi için aşırı derecede kullanılıyor, ancak gölün korunmasına yönelik hiçbir önlem alınmıyor. Gölü besleyen su kaynaklarının korunması ve geri kazandırılması için atılacak herhangi bir adım bulunmuyor.

Sanayiye Sınırsız Su, Çiftçiye Susuzluk!

İznik Gölü’nün yaşamsal su kaynaklarını kullanarak faaliyet gösteren büyük sanayi kuruluşları, bu durumu hiçe saymaya devam ediyor. Cargill, Gemlik Gübre gibi büyük sanayi şirketlerinin su kullanımı göz önünde bulundurulduğunda, bölgedeki su kaynaklarının aşırı ve denetimsiz kullanımı büyük bir tehlike oluşturuyor. Buna karşılık, çiftçilere “2026’da su verilmeyecek” denilmesi, büyük bir adaletsizlik olarak nitelendiriliyor. Bakış, “Sanayiye sınırsız su veriliyorsa, üretim yapan çiftçiye neden su verilmiyor?” sorusunu gündeme getirerek, bu ikilemdeki büyük adaletsizliğe dikkat çekti.

Bu tutum, yalnızca tarımı değil, aynı zamanda binlerce ailenin geleceğini de tehdit ediyor. Tarım, doğa ve bölge halkının yaşam kaynağı olan İznik Gölü’nün korunması için acilen adımlar atılmalıdır.

Geç Kalmadan Önlem Alınmalı!

Bülent Bakış, İznik ve Orhangazi’nin su kaynaklarının sahipsiz olmadığını, bu konuda gereken adımların atılması gerektiğini savundu. Gölün geleceği için sorumluluk taşıyan herkesin harekete geçmesi gerektiğini ifade eden Bakış, “Bu sorunun sonuna kadar takipçisi olacağız!” diyerek, İznik Gölü’nün korunması için kararlı bir duruş sergiledi.

Tarım, Doğa ve İnsanlık İçin Acil Çözüm Gerekiyor!

İznik Gölü’nün durumunun her geçen gün kötüleşmesi, yalnızca bölgedeki ekosistemi değil, tüm Türkiye’nin doğal kaynaklarını ve sürdürülebilir tarım politikalarını da tehdit etmektedir. Su krizi ve doğa katliamının önüne geçmek için acil çözümler geliştirilmelidir. Gölü besleyen su kaynaklarının hızla tükenmesi, bölgedeki tarım faaliyetlerinin ve halkın yaşam alanlarının yok olmasına neden olacaktır. Bu ciddi sorunun çözülmesi, sadece Orhangazi ve İznik halkının değil, tüm ülkenin geleceği için kritik bir öneme sahiptir.

Devamını Oku
green tour cappadocia casinositeleri.co kayseri evden eve nakliyat nakliyat arçelik bayisi