34,3080$% 0.19
37,3623€% -0.07
44,2710£% 0.14
3.027,85%0,26
5.077,00%0,20
2412291฿%-2.80999
31 Ekim 2024 Perşembe
CHP Bursa İl Başkanlığı, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer’in tutuklanmasını ve belediyeye kayyum atanmasını protesto etti.
Kent Meydanı’nda gerçekleşen basın açıklamasına CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, İl Yöneticileri, İl Gençlik ve Kadın Kolları Başkanları, İlçe Başkanları, Belediye Meclis Üyeleri çok sayıda partili ve yurttaş katıldı.
CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Ahmet Özer’in hukuki bir gerekçe olmaksızın tutuklanması, ülkede demokrasinin, halk iradesinin ve hukuk düzeninin iktidar eliyle çiğnenmesi anlamına geldiğini söyledi.
Yeşiltaş, “Esenyurtluların oyuyla seçilen belediye başkanımızı hedef alarak halkın iradesini yok sayan bu kararı ve siyasi iktidarın yargıyı istediği gibi kullanarak kendi çıkarlarına göre hukuk dışı süreçler işletmesini asla kabul etmiyoruz. Kapalı kapılar ardında, toplumsal birlik ve bütünlüğümüze siyasi operasyonlarla müdahale etmek isteyenlere karşı tepkimizi daha da büyüteceğimizi ve bu baskıya karşı sessiz kalmayacağımızı tüm kamuoyuna duyuruyoruz” diye konuştu.
Yeşiltaş’ın açıklaması şu şekilde: “Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisidir. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde halkın büyük desteğini kazanarak iş başına gelen Cumhuriyet Halk Partili belediyeler, demokratik yollardan yönetime gelmiş ve yetkisini yalnızca milletten almıştır.
Ancak bugün, halkın sandıktan çıkan iradesini yok sayan bu siyasi operasyonla halk iradesi gasp edilmekte, halkımızın seçme ve seçilme hakkı ayaklar altına alınmaktadır. Hiçbir hukuki gerekçe olmamasına rağmen ilhamı geçmişten alınan, şafak operasyonları yapılması, iktidar medyasında büyük bir dezenformasyon kampanyasına girişilmesi kurulan bu kumpasın “’Ne istediniz de vermedik’ denilen zamanlardan kalma yöntemlerle iş yapma alışkanlığının devamı olduğunu gözler önüne sermektedir.
Öyle ki, bir hafta önce Abdullah Öcalan’ın meclise getirilmesi yönünde çağrılar yapan iktidar, Türkiye’nin en büyük ilçesinin seçilmiş belediye başkanının siyasi bir kararla hapse atma cüretini göstermiştir.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, her türlü baskıya ve hukuksuzluğa karşı halkımızın iradesini savunmaya, demokrasiyi korumaya kararlıyız. Halkın iradesini çiğneyen siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz: Bu ülkenin seçilmişlerine karşı yürüttüğünüz hukuk dışı operasyonlar, vatandaşlarımızın Cumhuriyete ve demokrasiye olan bağlılığına gölge düşüremeyecektir.
Bu hukuksuzluk sona erene kadar, halk iradesini korumak için meydanlarda, yargı önünde ve tüm demokratik platformlarda sesimizi büyüteceğiz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!”
Açıklamanın ardından oturma eylemi gerçekleştirildi.
Çatalağzı İlkokulu’nda H.C., A.Y.K. tarafından tehdit edildi. Yaşadığı korku sonrası polisle birlikte karakola giden H.C., resmi şikayet başlattı.
Zonguldak Kilimli Çatalağzı İlkokulu , son günlerde yaşanan bir olayla yeniden gündeme geldi. Okulun önünde yürüyen H.C., A.Y.K. tarafından tehdit edildi. A.Y.K., H.C.’ye, “Bir daha benim çocuklarıma terbiyesiz deme, seni buradan uzaklaştırırım” şeklinde sert bir çıkışta bulundu.
H.C., kendisine yönelik idari bir soruşturma açıldığını belirterek muhatap olmaması gerektiğini ifade etmesine rağmen, A.Y.K.’nın tehditleri devam etti. H.C. durumu müdür yardımcısına iletmek için içeri girdiğinde, müdür yardımcısı E.U. H.C.’ye doğru yürüyerek saldırmaya kalktı. Müdür, H.C.’yi odasına alarak kapıyı kapattı. H.C., yaşadığı korku nedeniyle bir süre odadan çıkamadı ve şahısların okuldan uzaklaştırılmasını talep etti.
Uzaklaştırma işlemi tamamlandıktan sonra H.C., sınıf öğretmenine doğru yürüyorken E.U. ve A.Y.K. tekrar yanına gelerek, “Hiçbir yere gidemeyeceksin, polis gelecek” şeklinde tehditte bulundu. Bu sırada H.C.’nin kızı, “Anne, bizi hapse atacaklar” diyerek ağlamaya başladı.
Polis olay yerine geldiğinde, H.C. tehditte bulunan şahıslardan şikayetçi olduğunu belirtti ve karakola gitmek istedi. Ancak öğretmen, ” Polis aracına binemezsin” diyerek engel oldu ve H.C.’nin polislere hakaret ettiğini öne sürdü.
Sonrasında, polis aracına binerek karakola giden H.C., resmi şikayet işlemlerini başlatma kararı aldı.
Batı Asya Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu, Türkiye’de uyuşturucu kullanımı ve suç arasındaki ilişkiye dikkat çekerek;”Suç için madde almak mı, madde için suç işlemek mi?” sorusunu gündeme taşıdı. Yardımcıoğlu, uyuşturucu suçlarına ilişkin verilerin analizinin bu soruya cevap verebileceğini ifade ederek Türkiye’nin bu alanda artan bir sorunla karşı karşıya olduğunu vurguladı.
Emniyet raporlarına göre Türkiye’de uyuşturucu bağlantılı suçlarda son beş yılda ciddi bir artış kaydedildi. Yardımcıoğlu, özellikle 2020 yılından sonra bu suçlarda büyük bir sıçrama görüldüğünü belirterek, şüpheli sayısının da aynı oranda arttığını aktardı. 2019 yılında yaklaşık 200.000 olan uyuşturucu suçlarıyla ilgili işlem gören kişi sayısı, bugün 310.000’i aşmış durumda. Bu sayı, birçok şehrin nüfusundan daha yüksek.
Cezaevlerindeki Uyuşturucu Mahkumlarının Sayısı 100 Bine Ulaştı
Yardımcıoğlu, cezaevlerinde de en büyük suç gruplarının uyuşturucu bağlantılı olduğunu belirtti. 100.000’e yakın kişinin uyuşturucu suçları nedeniyle cezaevinde olduğunu aktaran Yardımcıoğlu, son beş yıl içinde bu alanda ciddi bir artış gözlemlendiğini vurguladı. Madde bağımlılığının yaygın olduğu bölgelerde ise organize suç faaliyetlerinin hızla geliştiğini ifade eden Yardımcıoğlu, uyuşturucu suçlarının toplumsal yapıyı derinden etkilediğine dikkat çekti.
Aydın’da En Yüksek Suç Oranı, Metamfetamin Kullanımı Yüksek Seviyede
Yardımcıoğlu’nun aktardığı TÜİK verilerine göre, Aydın Türkiye’nin en yüksek suç oranına sahip ili olarak öne çıkarken, kanalizasyon analizlerine göre kentte metamfetamin kullanım oranı da en yüksek seviyede. Ayrıca Gaziantep ve Şanlıurfa, polis kayıtlarına göre en fazla uyuşturucu kullanımının tespit edildiği şehirler arasında yer alıyor. Kaçakçılıkta öne çıkan Mersin ve riskli iller arasında bulunan İzmir ise uyuşturucu ticaretinin güzergahında stratejik bir konumda.
Esrar ve Eroin Rakamları Dikkat Çekiyor
En yaygın uyuşturucu maddeler arasında esrar, eroin, metamfetamin, kokain ve ecstasy öne çıkıyor. Yardımcıoğlu, geçen yıl 78 ton esrar ele geçirildiğini, ancak eroin yakalamalarında düşüş gözlemlendiğini ifade etti. 20 tondan 3 tona kadar gerileyen eroin yakalamalarının, Afganistan’da Taliban’ın üretimi yasaklamasının etkisi olabileceğini dile getirdi. Diğer yandan, 2022’de 77 ton, geçen yıl ise 65 ton yakalanan sentetik bir uyarıcı olan metamfetaminin, bağımlılık yapıcı etkisiyle suç oranını artırdığını vurguladı. Bonzai kullanımının azalmasıyla yerini neredeyse tamamen metamfetaminin aldığına işaret etti.
Uyuşturucu Trafiği Türkiye Üzerinden Geçiyor
Türkiye’nin uyuşturucu trafiğinde kritik bir noktada olduğunu belirten Yardımcıoğlu, Balkan rotasının bu anlamda öne çıktığını ifade etti. Afganistan’dan başlayarak İran, Türkiye ve Balkan ülkelerine kadar uzanan bu rota, Türkiye’nin uyuşturucuyla mücadelesinde daha etkin önlemler almasını zorunlu hale getiriyor.
“Devlet Kurumlarının Daha Etkin Mücadele Stratejileri Geliştirmesi Şart”
Prof. Dr. Yardımcıoğlu, devlet kurumlarının uyuşturucuyla mücadelede daha aktif ve önleyici stratejiler geliştirmesi gerektiğini vurguladı. “Eğer bu sorun erken dönemde kontrol altına alınmazsa gelecek nesiller, önü alınamaz sorunlarla karşı karşıya kalabilir” diyen Yardımcıoğlu, uyuşturucuyla mücadelede halkın da desteğinin önemini hatırlattı.
MOSDER Yönetim Kurulu Başkanı Davut Karaçak hükümetin vergi gelirleriyle ilgili son zamanda yaptığı çalışmalara vurgu yaparak; “Bu kadar hizmet ve yatırım yapan devletimizin en önemli gelir kaynağı vergilerdir. Elbette vergilerin öneminin farkındayız ancak düzenlemelerin mevcut ekonomik koşullar göz önüne alınarak hem çalışan hem de işveren için adil ve ödenebilir düzeyde olması gerektiğine inanıyoruz. Yüksek vergi oranı, ekonomideki durgunluk, sosyal güvenlik yükü, kayıtlı ekonomideki kanunî düzenlemelerin çokluğu firmaları zorluyor. Kurallara uygun çalışmayan, özellikle sigortasız işçi çalıştıran merdiven altı firmalar, bir de üstüne faturasız işlemler ile devleti iki kere zarara uğratıyor. Kurallara uygun çalışan firmalar da bu durumdan çok olumsuz etkileniyor. Bu zararlar ile hem yatırım imkanları daralıyor hem de oluşan bütçe açıklarının yükü, özellikle mobilya sektörü gibi ihracatta kilit rol oynayan sektörlerde ilave baskı yaratıyor” dedi.
“Ödenebilir vergi oranları ile devletin daha çok gelir elde edeceğine inanıyoruz”
Özellikle son dönemde enflasyon sebebi ile oluşan fiyat artışlarıyla üreticilerin hem satışlarının düştüğünü hem de yatırım yapamaz hale geldiğini belirten Davut Karaçak, “Geliri düşen firmaların nakit akışları da bozulmaya başlıyor. Bunun üzerine ödenmesi güç vergilerin de eklenmesiyle üreticiler kıskaca giriyor. Vergi oranlarının makul düzeylere çekilmesi ve denetlenmesiyle vergi kaçaklarının azalacağına, devletin vergi gelirlerinin artacağına inanıyoruz” dedi.
www.mosder.org.tr
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doğan Bekin, CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına tepki gösterdi. Bekin, “Burada sadece belediye başkanı değil, seçmenlerinde cezalandırılması söz konusudur. Artık Türkiye’nin kayyumla imtihanının ortadan kalkması gerekmektedir. Seçmenlerin hür iradesine saygı göstermemiz gerektiğini ifade etmek istiyoruz” dedi.
Yeniden Refahlı Bekin, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in çeşitli üniversitelerde görev yaptığını ve akademisyen olduğunu hatırlattı.
Ahmet Özer’in belediye başkanı adayı olması için Adalet Bakanlığı’na bağlı savcılığa başvurduğunu, savcılıktan aldığı belgeyi YSK’ya verdiğini hatırlatan Bekin, “Yüksek Seçim Kurulu tarafından gerekli incelemeler yapıldıktan sonra kendisine seçim için izin verilmiştir. Bu görüşmeleri ne zaman yaptığı büyük anlam ifade etmektedir. Yetkililer defaatle bazı kişilerle görüşmeler yaptığını ifade ediyorlar. İzlediğimiz kadarıyla bu görüşmelerin büyük bir kısmını seçimlerden önce yaptığı söz konusudur. Son 10 yıllık kayıtlar önüne getiriliyor. Madem ki daha önceden böyle görüşmeler yapılmış, bunlarla ilgili şimdiye kadar neden gerekli hukuki adımlar atılmamıştır. Bunlarda birer soru işareti olarak önümüzde durmaktadır” diye konuştu.
Erbakan hatırlatması
Bekin, geçmişte Necmettin Erbakan’ın adaylığının YSK tarafından yasaklandığını hatırlatarak, “Yüksek Seçim Kurulu, Erbakan hocamıza maalesef o dönem için adaylık izni vermemişti. Böyle hassas bir şekilde adayları inceleyen Yüksek Seçim Kurulu, bu belediye başkanına neden böyle bir izin verdi?” diye sordu.
Esenyurt’un Türkiye’nin en büyük ilçelerinin biri olduğunu ve birçok ilden daha büyük nüfusu barındırdığını belirten Bekin, “Burada sadece belediye başkanı değil, seçmenlerinde cezalandırılması söz konusudur. Çünkü burada kayyum atanmasıyla seçmenlerin sandığa giden oylarının da boşa gitmesi demektir. Bizim arzu etmediğimiz şekilde şafak operasyonuyla gözaltına alınması, seçilmiş bir belediye başkanının ve bundan da ötesi onun yerine de alelacelede kayyum atanmasıdır” dedi.
“Seçmenlerin hür iradesine saygı göstermemiz gerekiyor”
Geçmiş yıllarda Doğu ve Güneydoğu’daki illere de kayyum atandığını hatırlatan Bekin, şöyle konuştu:
“Artık Türkiye’nin kayyumla imtihanının ortadan kalkması gerekmektedir. Geçmişte iktidar bütün Doğu ve Güneydoğu’da belediye başkanlarını görevden alarak yerine kayyumları atamıştır. Bu kayyumlara rağmen bu sefer daha güçlü bir şekilde o siyasi partiler tekrar belediyeleri kazanmıştır. İsim vermek istemiyoruz. Bir belediye başkanı daha önce seçildi ve onun yerine kayyum atandı. Bu seçimde belediye başkanı tekrar aday oldu. Bu sefer de bir büyükşehir belediyemizde seçildi. Halen görevinin başındadır. Onun mahkeme süreci de olmasına rağmen hala devam ediyor. Seçmenlerin hür iradesine saygı göstermemiz gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Eğer ki bir belediye başkanının suçu varsa mutlak suretle, zaman geçirmeden seçimden önce hukuki adımların atılması kaçınılmaz olması gerekir.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.