Bursa’nın önemli esnaf kuruluşlarından biri olan Yıldırım Esnaf Kefalet Kooperatifi, son dönemde yaşanan gelişmelerle kamuoyunun gündeminde. Yönetim zafiyetleri, şeffaflıktan uzak kararlar ve üyelerin taleplerine duyarsızlık iddiaları, kurumu çöküş noktasına getirdi.
Esnafın yıllardır emek vererek ayakta tuttuğu bu yapının artık güven vermediği açıkça dile getiriliyor. “Utanma yok, hesap yok, güven hiç yok!” sözleri, üyelerin ve çevre esnafın yaşadığı hayal kırıklığını ve öfkeyi özetliyor.
Üyelerin en büyük şikâyeti; mali şeffaflığın olmaması, denetimlerin yeterince yapılmaması ve ortakların görüşlerinin dikkate alınmaması. Kredilere erişimin zorlaştığı, taleplerin karşılık bulmadığı, hatta bazı desteklerin adrese teslim yapıldığı iddiaları da sesleri yükselten temel gerekçeler arasında.
Artık sorular yüksek sesle soruluyor:
– Kooperatifin gerçek durumu nedir?
– Ortaklara neden hesap verilmiyor?
– Yönetim değişikliği mi gerekiyor?
Yıldırım’daki esnaflar adalet, şeffaflık ve güven talep ediyor. Kooperatifin tekrar güçlü bir yapıya kavuşması için ise en başta vicdani sorumluluk ve hesap verme kültürünün hâkim olması gerektiği vurgulanıyor.
Yıldırım Esnaf Kefalet ve Kredi Kooperatifi, 21 Aralık’ta yapılması gereken genel kurul öncesi tarihi bir yönetim krizinin ortasında. Esnafın dilindeki tek cümle artık net: “Bu yönetim bitmiştir, kooperatif fiilen iflas etmiştir.”
Yaşananlar bir yönetim zafiyeti değil, bilinçli bir koltuk gaspı, açık bir irade hırsızlığıdır.
27 Nisan Genel Kurulu: Seçim Değil, TİYATRO
27 Nisan 2025’te yapılan genel kurul, kooperatif tarihine kara bir leke olarak geçti. İddialar vahim:
Seçimler el kaldırma yöntemiyle apar topar geçiştirildi,
İbra maddeleri tartışmasız “onaylatıldı”,
Asıl kritik gündem olan yönetim ve denetim kurulu seçimleri bilinçli şekilde sabote edildi.
Delegelerin gözünün içine baka baka yapılan bu manevra, esnaf camiasında açıkça “şark kurnazlığı” olarak nitelendiriliyor. Bu tablo, Yıldırım Esnaf Kefalet Kooperatifi’nin kurumsal çöküş belgesidir.
UMUT SATIP KOLTUĞA ÇAKILDILAR
Değişim, şeffaflık, hesap verebilirlik vaatleriyle göreve gelen mevcut yönetim bugün tek bir cümle kuruyor: “2027’ye kadar seçim yok.”
Bu cümle, esnafa atılmış açık bir tokattır.
Artık ne güven vardır ne de meşruiyet. Yönetim, kooperatifi yönetmeyi bırakmış; sadece koltuğunu koruma refleksiyle hareket eden kapalı bir klik haline gelmiştir.
BAKANLIK ‘YETER’ DEDİ: OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL ŞART
Ticaret Bakanlığı’nın 2025 yılı için verdiği olağanüstü genel kurul yapılmalı kararı, bu yönetimin başarısızlığının devlet nezdinde de tescillenmesi anlamına gelmektedir.
Bu karar, esnaf için tek anlama geliyor: Yönetimin iflası resmen ilan edilmiştir.
SEÇİMDEN KAÇAN YÖNETİM, GERÇEKTEN KAÇIYOR
Sandıkla yüzleşemeyen, delegeden korkan, esnafın iradesinden kaçan bir yapı, artık yönetim değildir. Bu kaçış:
Usulsüzlüğün itirafıdır,
Korkunun belgesidir,
Kirli niyetin açık göstergesidir.
Esnafın iradesi evrak oyunlarıyla, üye düşürmelerle, masa başı numaralarla gasp edilemez.
2 YILDA 4 BASAMAK DÜŞÜŞ: BU BECERİKSİZLİĞİN BELGESİDİR
Yıldırım Esnaf Kefalet Kooperatifi, yalnızca iki yıl içinde dört basamak gerileyerek bölgenin en itibarsız kooperatiflerinden biri haline getirildi.
Sosyal Dayanışma ve Kırsal Kalkınma ile Halkla İç İçe Yönetim
Harmancık, son yıllarda gerçekleştirdiği sosyal, ekonomik ve kültürel projelerle adından sıkça söz ettiriyor. İlçe, Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan’ın liderliğinde, halkla iç içe bir yönetim anlayışıyla büyümeye devam ediyor. Başkan Arıkan, yaptığı açıklamalarda sadece belediyecilik hizmetlerini değil, aynı zamanda birlik, beraberlik ve toplumsal dayanışma vurgusunu ön plana çıkararak, vatandaşlarına umut dolu mesajlar verdi. Her yaş grubundan vatandaşa hitap eden projelerle ilçenin geleceğini şekillendiriyor.
Ulaşımda Konfor Artıyor: Yeni Düğün Salonu ve Otopark Düzenlemeleri
Harmancık’ın sosyal yaşamına değer katacak önemli projelerden biri de ilçeye kazandırılan yeni düğün salonu. Hemşehrilerinin önemli günlerinde bir araya gelecekleri bu sosyal tesisin çevresinde, otopark alanı ve yol düzenlemeleriyle ulaşımda büyük bir konfor sağlanıyor. Başkan Arıkan, bu yatırımların sadece fiziksel yapılaşmanın ötesine geçerek, ilçedeki toplumsal buluşmaları desteklemeyi hedeflediğini belirtti. “Sadece bir bina değil, toplumsal buluşma alanı inşa ediyoruz,” diyen Arıkan, bu projelerin ilçede sosyal dayanışmayı pekiştireceğine inandığını vurguladı.
Kırsalda Kalkınma, Sofralarda Bereket: Tarım ve Hayvancılığa Dev Destek
Başkan Haşim Ali Arıkan, “Halkın toprağında üretim var; kırsalda kalkınma, sofralarda bereket var” diyerek, Harmancık’ın tarım ve hayvancılık alanındaki potansiyelini her fırsatta öne çıkarıyor. Bu doğrultuda, Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle yürütülen Silaj Destekleme Projesi kapsamında, üreticilere yem desteği dağıtımı başarıyla tamamlandı. Arıkan, bu tür projelerin çiftçilerin ekonomik olarak güçlenmesini sağlamakla kalmadığını, aynı zamanda ilçedeki kırsal kalkınmayı sürdürülebilir kıldığını belirtti. “Birlikte güçlüyüz, üreticimizin yanındayız,” diyerek, çiftçilere olan desteğini yineledi. Harmancık’ta her yıl artan sayıda çiftçi ve üreticiye yönelik çeşitli desteklerle, ilçedeki tarım ve hayvancılık sektörü güçlendirilirken, sofralarda da bereket artıyor.
Köylerde Dayanışma ve Manevi Buluşmalar: Koyak Mahallesi’nde Birlik ve Beraberlik
Harmancık’ta, sosyal dayanışmayı pekiştiren manevi etkinlikler de sıklıkla düzenleniyor. Başkan Haşim Ali Arıkan, Koyak Mahallesi’nde düzenlenen camii hayrı, hatim ve geçmişleri anma programına katılarak, birlik ve beraberlik mesajı verdi. “Emeği geçen herkese teşekkür ediyor, birlik ve beraberliğimizin daim olmasını diliyorum,” diyen Arıkan, bu tür etkinliklerin sadece manevi kazançlar sağlamadığını, aynı zamanda toplumsal bağları da güçlendirdiğini söyledi. Başkan Arıkan, ilçenin köylerinde düzenlenen dayanışma etkinliklerine katılarak, halkla bir araya gelmeye devam ediyor. Bu tür buluşmalar, ilçedeki toplumsal dayanışmayı pekiştiriyor.
Toprağın Kalbinde Emek ve Umut: Madencilere Vefa
Başkan Arıkan, ilçedeki yerel ekonomiye önemli katkı sağlayan madencilere olan vefasını da dile getirdi. “Toprağın kalbinde umut üreten madencilerimize minnetle ve saygıyla…” diyerek, Harmancık’ın ekonomik yapısında büyük payı olan madencilere teşekkür etti. Arıkan, yerel ekonomiye katkı sağlayan tüm çalışanların yanında olduklarını vurgularken, ilçedeki iş gücüyle Harmancık’ın büyümesinin sürdüğüne dikkat çekti.
Çocuklar İçin Sevgiyle İnşa Edilen Bir Gelecek: Sosyal Belediyecilik Anlayışı
Başkan Haşim Ali Arıkan, ilçedeki çocuklar için de özel projeler ve çalışmalar yürütüyor. “Sevgi, dokunmadan da iyileştirir,” diyerek çocuklara seslenen Arıkan, onlara yönelik sosyal belediyecilik anlayışını vurguladı. Başkan, “El ele verin çocuklar; yarınlarımızı sevgiyle, birlikle ve umutla birlikte inşa edelim” diyerek, çocukların geleceğe umutla bakmalarını sağlayacak projelere imza atmaya devam edeceklerinin altını çizdi. Bu yaklaşım, Harmancık’ta eğitim, sağlık ve sosyal hizmetlerde çocukların hak ettiği değeri görmesi için yapılan çalışmalarla güçleniyor.
Eşitlik ve Katılım Vurgusu: Herkes İçin Eşit Fırsatlar
Başkan Arıkan, Harmancık’ta her bireyin eşit haklar ve fırsatlarla yaşamını sürdürebilmesi için önemli adımlar atıyor. “Herkesin eşit hak ve fırsatlarla hayatın içinde olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz” diyerek, ilçedeki tüm kesimlerin belediye hizmetlerinden eşit şekilde yararlanmasını sağlamak için çaba harcadıklarını belirtti. Bu anlayışla, kadınlardan gençlere, yaşlılardan engelli vatandaşlara kadar her bireyin yaşam kalitesinin yükseltilmesine yönelik projeler hayata geçiriliyor.
“Yine Birlikteyiz, Yine Yanlarındayız”: Başkan Arıkan’ın Halkla Güçlü Bağı
Başkan Arıkan, Harmancık’ta her alanda kalkınma, paylaşım ve birliktelik için yoğun mesai harcadıklarını vurguladı. “Her zaman olduğu gibi yine birlikteyiz, yanlarındayız. Değerliler ile birlikteyiz,” diyerek halkla gönül bağı kurduklarını ifade etti. Arıkan’ın liderliğinde, ilçede halkın refahı ve mutluluğu için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.
Başkan Haşim Ali Arıkan’ın Liderliğinde Harmancık’ta Hem Fiziki Yatırımlar Hem de Sosyal Projeler Devam Ediyor
Başkan Haşim Ali Arıkan’ın öncülüğünde, Harmancık’ta hem fiziki yatırımlar hem de sosyal projeler hız kesmeden devam ediyor. İlçe, özellikle kırsal kalkınma, sosyal dayanışma, eğitim ve sağlık gibi alanlarda önemli mesafeler kat etti. Başkan Arıkan’ın güçlü liderliği, Harmancık’ı daha yaşanabilir bir hale getirirken, ilçenin sosyal yapısını da güçlendiriyor. Harmancık’ta her geçen gün daha fazla proje hayata geçiyor ve her alanda kalkınma sağlanıyor.
Sonuç olarak, Harmancık, Başkan Haşim Ali Arıkan’ın vizyoner yönetimi ile büyümeye, kalkınmaya ve sosyal dayanışmayı güçlendirmeye devam ediyor. Başkan Arıkan’ın halkla iç içe yönetim anlayışı, ilçedeki birlik ve beraberliği pekiştiriyor ve geleceğe umutla bakmalarını sağlıyor.
İnegöl’ün kırsal Yeniceköy Mahallesi’nde yaşanan korkunç olay, eğitim sisteminin liyakat ve ahlaki değerlerle ne kadar derinden sarsıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Ömer Osman Çağlayan Ortaokulu’nda okul müdürü Mustafa Ç.’nin, 11 yaşındaki öğrenci Muhammed Emin K.’yı darp etmesi, sadece bölgeyi değil, tüm Türkiye’yi derinden sarstı. İYİ Parti İl Başkanı İsmail Kaya, söz konusu olayı “Milli Eğitim Bakanı’na ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yakışır bir müdür profili” olarak nitelendirerek, sert eleştirilerde bulundu.
Olayın Şok Edici Detayları:
Olay, 11 yaşındaki Muhammed K.’nın okula gitmek için sırada beklediği sırada meydana geldi. Okul müdürü Mustafa Ç., öğrencinin üzerine yürüyerek, onu yere savurdu ve kafasına darbelerle saldırdı. O anlar amatör bir kamera tarafından kaydedildi ve görüntüler hızla sosyal medyada yayıldı. Yaşanan dehşet verici olayın ardından küçük Muhammed, ailesine durumu bildirdi ve aile müdürden şikayetçi oldu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı, ancak olayın şok edici sonuçları sadece bunlarla sınırlı kalmadı.
11 yaşındaki Muhammed Emin K., yaşadığı şiddeti anlatırken “O beni durduk yere dövdü. Kafa attı, fırlattı ‘Seni buraya gömerim, herkes burada ahlakını bilecek’ dedi. Çocuğa el hareketi yaptım zannetti” şeklinde konuştu. Bu korkunç saldırının ardından baba Nihat Koca, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Cuma günü işten eve geldim. Hanım bana ‘Muhammed’i dövmüşler’ dedi. İlk başta çocuklar arasında bir tartışma olduğunu düşündüm. Ama sonra okul müdürü ‘Muhammed’i dövmüş’ dedi. Öğretmendir, kızmıştır dedim. Daha sonra videoyu gördüm, zaten aklım başımdan gitti. Çocuğum 11 yaşında, kaldırıp savurmuş, kafası taşa gelse ne olacak? Ben çocuğumu öğretmenlere emanet ediyorum. Öğretmen böyle yaparsa sokaktaki vatandaş ne yapar? 4 gündür çocuğumu bırakıp işe gidemiyorum. Ağlıyor, beni dövecekler diye. Çocuğumun psikolojisi bozuldu. Ne yapacağım ben? Kime güveneceğiz? Ben bu işin peşini bırakmıyorum!” dedi.
Liyakat, Ahlak ve Eğitimin Geleceği:
İYİ Parti İl Başkanı İsmail Kaya, bu olayın ardından yaptığı açıklamada, Mustafa Ç.’nin eğitim camiasında yer almaması gerektiğini vurguladı. Kaya, “Bu kişinin, Alanyurt Özdilek İlköğretim Okulu’na müdür olarak atanması için yoğun çaba harcayanlara soruyorum: Liyakatsiz bir şekilde, çocuklarımızın eğitim aldığı bir okula müdür yapmaya çalıştığınız bu kişinin bugün sergilediği tavır neyi gösteriyor?” ifadelerini kullandı.
İsmail Kaya, o dönemde yapılan açıklamalarla, Mustafa Ç.’nin atanmasından vazgeçilmesini sağlamış ve eğitim camiasının liyakat sahibi, hak eden isimlerle yönetilmesi gerektiğine dikkat çekmişti. Kaya, “Bugün yaşadığımız bu olay, o gün yaptığımız uyarıların ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır” dedi.
Eğitimde Ahlak, Liyakat ve Bilgi:
Kaya, Milli Eğitim Bakanlığı’na ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne sert bir çağrıda bulunarak, “Bu tür tartışmalı ve liyakatten uzak kişilere çocuklarımızın geleceğini teslim etmemeliyiz. Eğitimde esas olan; bilgi, birikim, ahlak ve liyakattir. Bu değerler bizim geleceğimizdir. Eğitimin kalitesini ancak bu unsurlar üzerinden artırabiliriz” dedi.
İYİ Parti İl Başkanı, son olarak ilçedeki bu tür olayların, eğitimde liyakat mücadelesinin ne kadar hayati olduğunu gösterdiğini belirtti ve “Bizler bu mücadeleyi bırakmayacağız. Liyakatli eğitimcilerin önünü açmak, geleceğimizin teminatı olacaktır” şeklinde konuştu.
Müdür Görevden Uzaklaştırıldı, Ama Yeterli Mi?
İlgili okul müdürü Mustafa Ç., yaşanan olayın ardından görevden uzaklaştırıldı. Ancak İsmail Kaya, bu durumun tek başına yeterli olmadığını, sorumlu kişinin yasal olarak da hesap vermesi gerektiğini savundu. Kaya, “Bu olayın ardından bu tür kişilerin eğitim alanında yer almasını engellemek için daha sert adımlar atılmalıdır” dedi.
Sonuç:
İnegöl’deki bu korkunç olay, sadece bir öğrencinin yaşadığı fiziksel şiddetle sınırlı kalmamış, aynı zamanda eğitim sistemindeki liyakat sorununu da bir kez daha gözler önüne sermiştir. İYİ Parti İl Başkanı İsmail Kaya, bu tür olayların önüne geçmek için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini ve eğitimde liyakatten sapmanın, hem öğrenciler hem de toplum için büyük tehlikeler doğuracağını bir kez daha hatırlatmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bu tür olgulara karşı daha güçlü bir tavır almaları çağrısı yapılmaktadır.
Bayram Efe’den Karacabey Belediyesi’ne Sert Çağrı: Adalet Yerini Bulmalıdır!
Hürriyet Köyü Gençlik ve Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Bayram Efe, Karacabey Belediyesi ve Belediye Meclisi üyelerine yönelik sert bir çağrı yaptı: Adil Olun! Efe, adaletin tecelli ettiğini belirterek, belediye ve meclisin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istedi.
Efe, daha önce açtıkları davada, İdare Mahkemesi’nin kendilerini haklı bularak, yerlerinin iade edilmesi için Belediye Meclisi’nin bir araya gelmesi gerektiğini ve bu iade yetkisinin Karacabey Belediyesi’nde olduğunu açıkça karara bağladığını hatırlattı. Ancak buna rağmen, belediye ve meclisin komisyonda kararsız kalıp, yerlerinin kamu yararına verilebileceği iddiasını ileri sürdüğünü ve böylelikle bir kez daha hayal kırıklığına uğradığını ifade etti.
“Seçim Döneminde Verilen Sözler Unutulmasın!”
Efe, seçim dönemlerinde belediye ve meclis üyelerinin, “Yerlerinizi vereceğiz” diyerek halkı ikna ettiklerini ve bu konuda söz verdiklerini belirtti. Oysa, bu vaatlerin ardından hiçbir somut adım atılmadığını vurguladı. Bayram Efe, belediyenin sorunu çözmek için Sayıştay ya da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvurabilecekken, bunları yapmayıp, süreci “olmaz, uymaz, yetkimizde değil” gibi ifadelerle geçiştirdiğini ifade etti.
“Belediye Masrafları Halkın Cebinden Mi Ödüyor?”
Kazandıkları davanın masraflarını belediyenin ödemek zorunda kaldığını söyleyen Bayram Efe, belediyenin davayı Bölge İdare Mahkemesi’ne taşıdığını ve oradan da aynı yönde bir karar çıktığını belirtti. Belediyenin hala direnmeye devam ettiğine dikkat çeken Efe, “Yerlerimizi vermemek için bu kadar masraf yapmak, bu kadar direnmek neden?” diye sordu.
Efe, “Biz hakkımızı ararken cebimizden masraf ederken, belediyenin milletin parasını haklı olduğumuz bir süreçte bize karşı kullanması ne anlama gelmektedir?” diyerek, adaletin bir an önce sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
“Belediye Meclisi, Bizleri Mahkeme Koridorlarında Süründürmekten Hangi Vicdanla Vazgeçiyor?”
Efe, köylülerin haklarını ararken karşılaştıkları zorlukların, belediye meclisinin tutumuyla daha da acılaştığını vurguladı. Belediye meclisinin tutumunu eleştiren Efe, “Bizleri mahkeme koridorlarında süründürmekten hiç mi hicap duymuyorsunuz? Bu bize zulüm değil midir?” diyerek, belediyenin tavrını kınadı.
“Vicdan Mahkemesi de Kurulmalı”
Mahkeme kararlarıyla birlikte toplum vicdanının da önemli olduğuna değinen Bayram Efe, “Mahkeme salonlarında aklanmak yeterli değildir, toplum vicdanında da berat edebilmek önemlidir” dedi. Karacabey halkının yapılan iyilikleri de, haksızlıkları da unutmayacağını ifade eden Efe, “Vicdan muhakemesini mutlaka yapar” diye ekledi.
“Adalet, Allah’ın Yeryüzündeki Terazisidir”
Efe, sözlerine şu şekilde son verdi: “Adalet, Allah’ın yeryüzündeki terazisidir. Hem dünyayı hem de ahireti dengeye koyan, hürriyet ve umut aynasıdır. Karacabey ve Hürriyet Köyü halkı adına vereceğiniz kararın, Allah’ın yeryüzündeki terazisinde yerini bulmasını temenni ediyorum.”
Bayram Efe, Karacabey Belediyesi ve Meclisi’ne adaletin sağlanması için son bir kez çağrıda bulundu. Verilecek kararın, yalnızca hukuki değil, vicdani açıdan da doğru olması gerektiğinin altını çizdi.
Türkiye havacılık tarihinin en karanlık dosyalarından biri olan ve yaklaşık yarım asırdır aydınlatılamayan “Bursa Uçağı” faciasında, Marmara Denizi’nin dibinde enkaz parçalarına ulaşılması kamuoyunda büyük yankı uyandırırken, İYİ Parti cephesinden çok sert bir açıklama geldi. İYİ Parti adına konuşan İl Başkanı İsmail Kaya, yaşanan gelişmeyi “gecikmiş ama hayati bir eşik” olarak nitelendirerek, yetkililere açık ve net bir çağrıda bulundu:
“Bu dosya artık kapatılamaz. Bursa Uçağı, Bursa’nın namusudur. Bu mesele örtbas edilemez, geçiştirilemez, zamana bırakılamaz. Yetkilileri derhal göreve davet ediyoruz.”
50 YILLIK SESSİZLİK, 50 YILLIK İHMAL
İsmail Kaya, yaklaşık 50 yıl önce Marmara Denizi’ne müretabat ve yolcularıyla düşen, 42 kişiye mezar olan ve bugüne kadar yeri tespit edilemeyen yolcu uçağının, Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük sivil havacılık sırlarından biri haline geldiğini hatırlattı. Dönemin teknik yetersizlikleri gerekçe gösterilerek yıllarca etkin bir arama yapılmadığını belirten Kaya, bu durumun artık “teknik değil, idari ve siyasi bir ihmal” olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
“Yarım asır boyunca ailelere bir mezar yeri dahi çok görüldü. Bu kabul edilemez. Devlet hafızası bu kadar zayıf, bu kadar ilgisiz olamaz” ifadelerini kullandı.
ENKAZ PARÇALARI ORTAYA ÇIKTI, ARTIK BAHANE KALMADI
Son dönemde gelişen sonar tarama sistemleri ve deniz altı görüntüleme teknolojileri sayesinde Marmara Denizi tabanında uçağa ait olduğu değerlendirilen metal ve yapısal parçalara ulaşılmasının, süreci geri dönülmez bir noktaya taşıdığını vurgulayan Kaya, “Artık ‘bulunamıyor’ bahanesi tarihe karışmıştır” dedi.
Bulunan parçaların dönemin uçak teknolojisiyle örtüştüğüne dikkat çeken Kaya, bu gelişmenin resmi makamlar tarafından tüm yönleriyle, şeffaf biçimde kamuoyuna açıklanması gerektiğini belirtti.
“Bugüne kadar susanlar, görmezden gelenler, bu meseleyi unutturmaya çalışanlar artık hesap vermelidir.”
“BU SADECE BİR ENKAZ DEĞİL, BİR ADALET MESELESİDİR”
İYİ Partili Kaya, meselenin yalnızca teknik bir arama faaliyeti olarak ele alınmasının büyük bir hata olacağını vurgulayarak, konunun insani, hukuki ve vicdani boyutuna dikkat çekti. Yarım asırdır yakınlarından bir haber bekleyen ailelerin yaşadığı acının görmezden gelindiğini belirten Kaya, şu ifadeleri kullandı:
“Bu enkazın bulunması, sadece metal parçalarının ortaya çıkarılması değildir. Bu, adaletin gecikmiş de olsa tecelli etmesi meselesidir. Ailelerin yıllardır süren belirsizliği, bu devletin omuzlarındaki ağır bir yüktür.”
Olası kişisel eşyalara, kimliklendirmeye yarayacak bulgulara ve kazanın nedenlerine dair verilerin ortaya çıkması halinde, sürecin hukuki boyutunun da yeniden ele alınması gerektiğini belirtti.
TAM ENKAZ BULUNANA KADAR DURULMAMALI
Şu ana kadar ulaşılan parçaların enkazın yalnızca bir bölümünü oluşturduğunu hatırlatan İsmail Kaya, çalışmaların yarım bırakılmasının yeni bir skandal olacağını söyledi. Deniz tabanındaki akıntılar ve zemin yapısı nedeniyle parçaların farklı noktalara dağılmış olabileceğine dikkat çeken Kaya, kapsamlı ve çok yönlü bir arama programının derhal hayata geçirilmesini talep etti.
“Gerekirse uluslararası uzmanlardan destek alınmalı, gerekirse dalış destekli çalışmalar yapılmalıdır. Bu dosya tam anlamıyla aydınlatılana kadar tek bir kurum bile sorumluluktan kaçamaz.”
HAVACILIK TARİHİ VE KAMU GÜVENLİĞİ AÇISINDAN KRİTİK
İYİ Parti adına yapılan açıklamada, Bursa Uçağı faciasının aydınlatılmasının yalnızca geçmişle yüzleşmek anlamına gelmediği; aynı zamanda Türkiye’de sivil havacılığın güvenlik kültürünün, kriz yönetiminin ve devlet reflekslerinin sorgulanması açısından da hayati olduğu vurgulandı.
Elde edilecek bulguların, akademik çalışmalara, havacılık güvenliği politikalarına ve gelecekte yaşanabilecek benzer kazaların önlenmesine katkı sunması gerektiği ifade edildi.
“BU DOSYA KAPANMAYACAK”
Açıklamasını son derece sert sözlerle tamamlayan İsmail Kaya, İYİ Parti olarak sürecin takipçisi olacaklarını açıkça ilan etti:
“Bursa Uçağı dosyası kapanmayacak. Bu mesele gündemden düşürülmeyecek. Bursa’nın namusuna sahip çıkmak hepimizin görevidir. Yetkililer ya görevini yapacak ya da bu vebalin altında kalacaktır.”
Kaya’nın açıklaması, kamuoyunda “artık sessizliğin sona ermesi gerektiği” yönündeki beklentiyi daha da güçlendirirken, gözler şimdi ilgili kurumların atacağı somut adımlara çevrilmiş durumda.