Bursa Milletvekili Hasan Toktaş, 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanununun 6 maddesi üzerine söz aldığı konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik, 85 milyon nüfuslu bir ülkede 40 milyon icra dosyası var ise siz o ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz?

Bursa Milletvekili Hasan TOKTAŞ’ın konuşmasının satır başları aşağıdaki gibidir.

Sayın Cumhurbaşkanı uzunca süredir “İç cepheyi tahkim edelim.” diyor. Evet, “iç cepheyi tahkim etmek” hepimizin üzerinde ittifak edebileceği önemli sözlerdir lakin bu sözlerin önemi gereğini yapmakla mümkün olur.

İç cepheyi tahkim etmeyi bebek katilinin Gazi Meclise gelip konuşmasından umarsanız iç cepheyi tahkim edemezsiniz; Türkiye’yi parti devletine çevirirseniz, binlerce yıllık Türk devlet geleneğini bozarsanız, bu devletin şerefli bürokratlarını partilileşmeye zorlarsanız iç cepheyi tahkim edemezsiniz. Örneğin, Rize Valisinin AK PARTİ İl Başkanının, AK PARTİ Belediye Başkanının ve milletvekillerinin şoförlüğünü yapmasını; Afyon Çay Kaymakamının AK PARTİ’nin sembolü olan ampullü davetiye dağıtmasını vakayıadiyeden sayarsanız iç cepheyi tahkim edemezsiniz.

Başta iktidar olmak üzere, siyaset kurumu ve siyasetçilerin görevi milletin mutlu edilmesidir, Türk milletinin mutluluğudur. Peki, öyle mi? Türkiye mutlu mu? Türk insanı mutlu mu? Maalesef değil.

Peki, neden mutlu değil insanımız? Çünkü ülkemizde hukuk güvenliği yoktur. Ülkemizde adalete güven yerlerde sürünmektedir. Adalete güven yoksa bir ülkede siz o ülkede iç cepheyi tahkim edemezsiniz. Ekonomi felç olmuştur. İnsanımız borç batağındadır.

Allah aşkına, icra dairelerindeki dosya sayısının 40 milyona ulaştığını biliyor musunuz?

85 milyon nüfuslu bir ülkede 40 milyon icra dosyası var ise siz o ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz?

Atlas

Açlık sınırının 20.500 lira olduğu, yoksulluk sınırının 70 bin liraya dayandığı bir ülkede 17 bin lira asgari ücret verirseniz siz o ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz? Bu milleti refaha ulaştırmadan, borç batağından kurtarmadan bunların mümkün olmadığını düşünüyoruz.

Değerli milletvekilleri, gençlerimiz umutsuzdur, bu ülkeye dair hayal kuramaz hâle gelmişlerdir. İkbal ve istikballerini, hayallerini başka topraklarda aramaktadırlar; siz bu ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz?

Gençlerimizin ümitvar edemezsek, geleceğe dair, bu topraklara dair hayal kurduramazsak siz iç cepheyi tahkim edebilir misiniz?

Sınavlarda derece yapan çocuklarımızı mülakatlarda haksız bir şekilde elersek, iktidar mensuplarının yeğenlerini, yandaşlarını bu memlekette iş sahibi yaparsak siz bu ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz?

Mafyanın, uyuşturucunun, kumarın sokaklarda kol gezdiği, kadınlarının sokaklarında güvende dolaşamadığı bir ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz?

Hükûmetin programı olan “Türkiye Yüzyılı” nidaları atan generalleri alkışlarsanız, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz.” diyen teğmenlere disiplin cezası uygularsanız siz bu ülkede iç cepheyi tahkim edebilir misiniz?

Bakın, buradan açıkça ilan ediyorum:

Partileşen devleti şiddetle reddediyoruz. Bütün bunların temel sebebinin de bu ucube tek adamlık sistemi olduğunu düşünüyoruz.

Türkiye behemehâl bu tek adamlıktan kurtulmalıdır.

Türkiye ivedilikle, acilen güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmelidir; bunların ilacı budur.

Aksi takdirde, Suriye’de bugün yaşananlardan bir başarı, bir kahramanlık çıkararak iç cepheyi tahkim edeceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz diyor, heyeti saygı ve sevgiyle selamlıyorum.