“DAĞDER OLMAMALIDIR” SÖYLEMİ ÜZERİNE ÜYELERİMİZE VE KAMUOYUNA YÖNETİM KURULUMUZUN AÇIK GÖRÜŞ BEYANIDIR!
Son günlerde, Bursa yerel medyasında ve hemşerilerimizin kişisel sosyal medya hesaplarında gündeme gelen ve Şahin Sevinç tarafından ifade edilen; “DAĞDER OLAMAMALIDIR” söyleminin yöremizde ve üyelerimizde yarattığı toplumsal tepki üzerine, ortaya çıkan haberlerle ilgili olarak bir açıklama yapılması zorunlu hale gelmiştir.
Söz konusu söylem; 05.10.2024 tarihinde, TR Düşünce Kulübü tarafından her hafta Cumartesi günleri gerçekleştirilen “çay-simit programı söyleşilerinde” ifade edilmiştir.
Programda dinleyici olmamın yanında Dağder Başkanı olarak ta bulunmam sebebiyle, Derneğimiz açısından bu yersiz ve çirkin sözlere cevap vermem gerekli olmuşken, konuşmacının devamında gelen siyasi ve sosyal söylemleri bizleri ayrıca rahatsız etmiştir.
Elbette beklemediğimiz bir anda karşılaştığımız bu durum hem öfkemizi artırmış hem de Yöremiz ve Derneğimiz açısından anında ve yerinde cevap verme hakkını bize sunmuştur.
Çok kısa sürede notlarımızı alarak, kendimizi mümkün olduğu kadar kontrol ederek şahsım tarafından bu söyleme cevap verilmiştir.
Anılan tarihte ve programda konuşmacı olarak bulunan Şahin Sevinç; Genel anlamda derneklerin durumu ve yapısı üzerinden konuşmasına başlarmış ve (aynen ifade ettikleri şeklinde yazıyorum)
“BURSA’DA DAĞDER DİYE BİR DERNEK VAR MESELA,
DAĞDER DİYE BİR DERNEK VAR!
O DA BAKMIŞ Kİ KENDİNİ AYRIŞIYOR Kİ O DA KENDİNE BİR DERNEK KURMUŞ.
BEN DERNEK BAŞKANINA DA SORDUM, NEDEN DERNEK KURDUNUZ DEDİM, NİÇİN BURSA’DA DERNEK KURUYORSUNUZ, BURSA’DA.
AMA ÖYLE BİR HALE GELMİŞ Kİ DERNEKLER ÜZERİNDEN İŞ YÜRÜDÜĞÜ İÇİN MAALESEF ORADA BİLE DERNEK KURULUYOR, OLMAMASI LAZIM ”
şeklinde yersiz ve talihsiz bir sözle konuşmasına başlamıştır.
Bizi haklı olarak rahatsız eden bu sözlerin ardından şahsım tarafından söz istenmiş ve birkaç kişinin konuşmasının ardından şahsıma söz verilmiştir.
Şahin Sevinç tarafından söylenen; DAĞDER OLMAMALIDIR söylemine verdiğimiz cevabımız şöyle olmuştur;
Cevap: Şahin Bey! İyi niyetli olduğunu düşünmek istediğim ama çok kötü ifade edilen;
BURSA’DA DAĞDER OLMAMALIDIR SÖZÜNÜZ, BURSA’DA BURSALILAR OLMAMALIDIR DEMEK GİBİ BİR ŞEYDİR, BU KADAR KADAR MANTIKSIZ BİR SÖZDÜR.
Biz Bursa’da yaşayan Yörük – Türkmenleriz. 5 ilçede, 199 köyde 600 bin nüfus olarak varız.
ANA BURSA KÜLTÜRÜNÜ TAŞIDIĞIMIZA, TEMSİL ETTİĞİMİZE İNANIYORUZ.
BU BİR İDDİAMIZ DEĞİLDİR, TARİHİ DERİNLİĞİMİZ SEBEBİYLE BÖYLEDİR, 800 YILLIK BİLİNEN GEÇMİŞE DÖNÜK TARİHİMİZ VARDIR.
BİZ BURSALIYIZ DEDİĞİMİZ İÇİN BURSALI DEĞİLİZ, BİZ BURSA’DA VAR OLDUĞUMUZ İÇİN BURSALIYIZ.
Biz 10 nesildir, 20 nesildir Bursa’dayız.
Başka kültürden olma ihtimalimiz yok. Başka bir yere de ait değiliz, olamayız.
Biz bir balık olsak ancak ve ancak Bursa denizinin balığı oluruz.
Siz yemek sektöründesiniz, Bursa’ya ait yemekleri sayıyorsunuz.
Yöremize özgü 2000 tane yemeğimiz var.
Ama 800 yıldır Bursa’da olan dağlılara ait bir tane dağ yöresi yemeği sayamıyorsunuz.
İşte size o yemeği size saydırmak için Dağder vardır.
DAĞDER KENDİ KİMLİĞİ İLE KENDİ DERDİ İLE VAR OLAN BİR DERNEKTİR.
Ayrıca Türkiye’de dernekler Avrupa’daki gibi gettolaşmamıştır. İnsanlar iş nedeniyle sanayi şehirlerine göç ettiklerinde güvenli bir ortam arıyorlar. Kahvede, camide kendi kültür paydaşlarını görmek istiyorlar. Kültürünü de yaşamak istiyorlar. Bu bakımdan dernekler şehre göçen aileler için sosyo- psikolojik bir emniyet sibobu olmuştur. Şehre uyumda, kontrol ve denge sağlamış olmaktadırlar.
Dernekleri yok sayarak, sivil inisiyatifin söz söylemediği, iradesini ortaya koymadığı Bursalılık tanımı olamaz, bunu sosyal dokuya uymaması ve tarihi, kültürel bağlamından uzak kalması sebebiyle kabul edemeyiz, etmiyoruz.
SADECE TİCARİ VE SİYASİ KAFA İLE BURSALILIK TANIMINA BAKILMASI BİZİ RAHATSIZ EDİYOR.
BURADAKİ TARİHİ DERİNLİĞİ BİLMEDEN, ANA KÜLTÜR AKSINI BİLMEDEN, BURADA YAŞAYAN HALKIN GERÇEKTE NELERİ BEKLEYİP, SAVUNDUĞUNU BİLMEDEN HANGİ BURSALILIK SAVUNULACAKTIR.
BÖYLE BİR BURSALILIK TANIMLARININ BAĞLAMINDAN KOPUK OLMASI DEMEKTİR, SOSYAL YAPI İLE UYUŞMAZ VE BİZ DE BÖYLE BİR TANIMI KABUL EDEMEYİZ, ETMİYORUZ.
Dağlılar, Bursa’da 800 yıllık tarihi ve kültürel derinliğe sahip Dağ Yöresi Yörük-Türkmenleri, siyasi ve ticari konumlanmaya girmeden, Bursa sınırları içinde iskân ettikleri mekân ve kültür coğrafyası üzerinden yaptıkları kimlik tanımı ile “Dağlı” kavramı etrafında birleşmişlerdir.
Bu birlikteliğin mevcudiyeti DAĞDER Derneği etrafında şekillenmiş ve yıllar içerisinde Bursa kamuoyunda da böyle tanınmış ve kabullenilmiştir.
TEMSİL ETTİĞİ KÜLTÜR VE TOPLUM KESİMİ OLARAK DAĞDER, BİR DERNEK OLMANIN ÖTESİNDE ARTIK BİR ORTAK KÜLTÜRÜN, ORTAK AKLIN, ORTAK MÜCADELENİN, ORTAK DAYANIŞMANIN VE BİR NEVİ VAROLUŞUN VE DURUŞUN MEKÂNIDIR, MECRASIDIR.
Dolayısıyla DAĞDER OLMAMALIDIR DEMEK, Bursa’da; Bursa kültürünün ana omurgası, ana aksı ve bu omurga ve aksı yaşatan ve temsil eden büyük toplum kesimi olmasın demek gibidir.
Dağder olarak bu yaklaşımı asla kabul edemeyiz ve etmiyoruz.
Bu şekilde ki cevabımızın ardından, Bursaspor konusunda, zafer işareti yapması konusunda, doğu halkı, güneydoğu halkı şeklindeki söylemleri konusunda, kendi muhtemelen ticari düşünceyle izah ettiği Bursalılık kavramı konusunda cevaplarımız da olmuştur. Fakat bunlar şahsi fikrimiz olarak burada izahına girilmeyecektir.
(ekteki videolarda cevaplarımız mevcuttur)
Meselenin canlı yayın sebebiyle hızla kamuoyuna mal olması, yerel medya ve kişisel sosyal medya hesaplarına düşmesi sonucunda,
Üyelerimiz ve yöre insanımız nezdinde haklı olarak tepki oluşmuş, Derneğimiz Dağder’in kamuoyu nezdindeki itibarı alenen zarar görmüş ve kamuoyumuz tahrik edilmiştir.
Ayrıca kişisel tepkilerin özellikle sosyal medya hesaplarında istemediğimiz boyutta tartışılır hale gelmesi ve bizlerin ülkemizdeki sosyal dokuya olan hassasiyetimiz nedeniyle,
MESELENİN KİŞİSEL SÖYLEME VE TAHRİKE VARMAMASI, TÜZEL CEVAP VERME MECRASINDAN SAPMA OLMAMASI İÇİN KONU SOĞUTMAYA ALINMIŞ, DUYGUSAL VE TAHRİKKÂR YAKLAŞIMLAR YERİNE İTİDALLİ AMA GEREĞİNİ YERİNE GETİREN CEVAP ŞEKLİ TERCİH EDİLMİŞTİR.
1- Kamuoyuna meselenin izahı iş bu yazılı duyuru beyanıyla Kurumsal olarak yapılmıştır.
2- Yönetim kurulumuz 05.10.2024 tarihinde aldığı 2024/56 sayılı Yönetim Kurulu kararıyla, Tüzüğümüzün “Disiplin Kuruluna verilmeyi Gerektiren Haller” başlığı altındaki, 3. Madde: “…Derneğin tüzel kişiliğini aşağılayıcı fiil ve söylemde bulunmak…” ve 4. Madde: “…kışkırtıcı eylem ve söylem ve girişimde bulunmak…” maddeleri gereğince ve bu durumun kamuoyuna basın yoluyla sirayeti sonucunda telafisi mümkün olmayan manevi zarar oluşumu nedeniyle 111061 üye numaralı Şahin Sevinç DAĞDER DERNEĞİMİZ ÜYELİĞİNDEN ÇIKARILMIŞTIR.
3- Şahin Sevinç yaptığı “yersiz, haksız, talihsiz ve yakışıksız” sözleri nedeniyle Yönetim Kurulumuz tarafından “ESEFLE VE ŞİDDETLE KINANMIŞ VE YAPTIĞI SÖYLEM REDDEDİLMİŞTİR”.
4- Aynı toplantıda bulunduğu halde ve Şahin Sevinç’in söylemlerinin tamamına yakınına şahit olan, en azından şahsım tarafından tepkimiz dile getirilirken meseleyi öğrenen ve fakat benimle beraber, eski bir Dağder başkanı olarak derneğimizi savunmak durumunda olması gereken.
Fakat buna rağmen tepki olarak tek kelime bile etmeden, bilakis Şahin Sevinç’e; “kendisini son derece beğendiğini, takdir ettiğini, seviyeli, seciyeli, ilkeli, onurlu ve ülke siyaseti için olması gereken birisi” şeklinde (ekte ki videoda sözler mevcuttur) övgü ile takdirlerini beyan eden, eski Dağder başkanımız Yaşar Türk’ün sözlerini de en hafif tabirle “esefle ve ibretle” karşıladığımızı beyan ederim.
Üyelerimize ve kamuoyuna saygı ile sunarım.
Dağder Genel Başkanı
İsmail AYDOĞDU