canlı casino siteleri sex shop ofis taşıma parça eşya taşıma evden eve nakliyat nakliyat deneme bonusu bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler
DOLAR

42,7199$% 0.05

EURO

50,3346% 0.24

STERLİN

57,4318£% 0.52

GRAM ALTIN

5.896,99%-0,19

ÇEYREK ALTIN

9.506,00%-0,07

BİTCOİN

3725214฿%-2.59646

İmsak Vakti a 02:00
İstanbul AÇIK 11°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Erdal ORHAN

Erdal ORHAN

16 Aralık 2025 Salı

Türk Metal Sendikası Eylem Başlattı: “Bu Teklif Alın Teriyle Alaydır”

Türk Metal Sendikası Eylem Başlattı: “Bu Teklif Alın Teriyle Alaydır”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bursa’nın en büyük sanayi kuruluşlarından biri olan TOFAŞ Türk Otomobil Fabrikası A.Ş.’de, binlerce işçiyi yakından ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmeleri sert bir krize dönüştü. Türk Metal Sendikası ile işveren sendikası MESS arasında yürütülen ve 2025–2027 dönemini kapsayan Toplu İş Sözleşmesi (TİS) müzakereleri, ücret artışı ve sosyal haklar başlığında tam anlamıyla kilitlendi.

Sendika ile işveren arasındaki uçurumun kapanmaması üzerine Türk Metal Sendikası, TOFAŞ işyerinde eylem sürecini resmen başlattı.


ZAM MAKASI DERİN: %20’YE KARŞI %5

Türk Metal Sendikası, yüksek enflasyon, artan yaşam maliyetleri ve işçilerin alım gücündeki dramatik düşüşü gerekçe göstererek;

  • Yüzde 20 oranında ücret zammı,

  • Saat ücretine 35 TL artış

talebini masaya koydu.

Ancak işveren sendikası MESS’in teklifi, sendika cephesinde “kabul edilemez” olarak nitelendirildi. MESS’in;

  • Yüzde 5 zam,

  • Saat ücretine 11,50 TL artış

önerisi, Türk Metal tarafından işçinin emeğini yok sayan, gerçeklikten kopuk bir yaklaşım olarak değerlendirildi.


MASA DAĞILDI, TEPKİ SAHAYA TAŞTI

Görüşmelerin sonuçsuz kalması üzerine TOFAŞ fabrikasında ilk fiili eylem hayata geçirildi. İşçiler, yemekhanelerde çatal ve kaşıklarla ritmik ses çıkararak toplu ve barışçıl bir protesto gerçekleştirdi.

Eylem sırasında çalışanların yüksek katılımı, disiplinli duruşu ve kararlılığı dikkat çekerken, işçiler haklarını alana kadar geri adım atmayacaklarını açık şekilde ortaya koydu.

Fabrika içinde yankılanan bu protesto, yalnızca bir tepki değil; “sabır taşının çatladığının” güçlü bir göstergesi olarak yorumlandı.


SENDİKADAN NET MESAJ: “İŞÇİNİN HAKKI PAZARLIK KONUSU DEĞİLDİR”

Türk Metal Sendikası’nın, yaşanan tıkanıklık sonrası yeni eylem planları üzerinde çalıştığı öğrenildi. Sendika yönetiminin, süreci kademeli olarak sertleştirmeyi ve tabanın iradesini sahaya yansıtmayı hedeflediği belirtiliyor.

Sendika kaynakları, “Bu sadece bir ücret meselesi değil; emeğin onuru meselesidir” değerlendirmesinde bulunurken, taleplerinin insanca yaşam koşullarını sağlama amacını taşıdığını vurguluyor.


GÖZLER YENİDEN MASADA, SESSİZLİK DİKKAT ÇEKİYOR

Yaşanan gelişmelerin ardından gözler yeniden işveren cephesine çevrildi. Ancak TOFAŞ yönetimi ve MESS tarafından, eylemler ve tıkanan görüşmelere ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Bu sessizlik, işçiler arasında “duyarsızlık” olarak yorumlanırken, müzakerelerin yeniden başlayıp başlamayacağı ve işverenin teklifini revize edip etmeyeceği belirsizliğini koruyor.


SANAYİ KENTİ BURSA’DA KRİTİK SÜREÇ

TOFAŞ’ta yaşanan bu kriz, yalnızca bir fabrika içi sorun olarak görülmüyor. Bursa sanayisinde emsal teşkil edecek nitelikteki bu toplu sözleşme süreci, otomotiv sektöründeki diğer işyerleri tarafından da yakından izleniyor.

Uzmanlar, uzlaşmazlığın sürmesi halinde eylemlerin yaygınlaşabileceğine, üretim süreçlerinin etkilenebileceğine ve sanayi barışının ciddi biçimde zedelenebileceğine dikkat çekiyor.


SON DURUM: GERİ ADIM YOK

TOFAŞ işçileri, sendikalarıyla birlikte kararlı bir duruş sergiliyor. Masada çözüm üretilememesi halinde eylemlerin kapsamının genişletileceği mesajı açıkça veriliyor.

Bu süreçte tarafların atacağı adımlar, yalnızca 2025–2027 döneminin ücretlerini değil, Bursa sanayisindeki işçi-işveren dengelerinin geleceğini de belirleyecek nitelikte.

Devamını Oku

Refik Aksu: “Sorunları Yerinde Dinliyor, Çözümleri Birlikte Üretiyoruz”

Refik Aksu: “Sorunları Yerinde Dinliyor, Çözümleri Birlikte Üretiyoruz”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bursa Seyyar Pazarcılar Odası’ndan Gemlik Belediyesi’ne Ziyaret

Refik Aksu: “Sorunları Yerinde Dinliyor, Çözümleri Birlikte Üretiyoruz”

Bursa Seyyar Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu ve beraberindeki yönetim kurulu üyeleri, Gemlik’te faaliyet gösteren pazarcı esnafının yaşadığı sorunları yerinde değerlendirmek ve çözüm önerilerini paylaşmak amacıyla Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren’i makamında ziyaret etti. Gerçekleşen ziyaret, pazarcı esnafının çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik karşılıklı görüş alışverişine sahne oldu.

Ziyarette, Gemlik ilçesinde kurulan semt pazarlarında yaşanan alan yetersizliği, tezgâh düzeni, hijyen koşulları, altyapı eksiklikleri, ulaşım ve otopark sorunları ile pazar yerlerinin genel fiziki durumu ayrıntılı şekilde ele alındı. Özellikle dar pazar alanlarının hem esnafı hem de vatandaşları zorladığı, altyapı eksikliklerinin yağışlı havalarda ciddi mağduriyetler yarattığı vurgulandı.

Bursa Seyyar Pazarcılar Odası Başkanı Refik Aksu, pazarcı esnafının sahadan ilettiği talepleri doğrudan belediye yönetimiyle paylaşmanın önemine dikkat çekerek, odanın temel amacının esnaf ile yerel yönetimler arasında köprü olmak olduğunu ifade etti. Aksu, yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi:

“Pazarcı esnafımız, hem vatandaşımıza uygun fiyatlı ve taze ürün ulaştıran hem de yerel ekonomiye ciddi katkı sağlayan önemli bir kesimdir. Bizler, pazarcımızın sesi olmak, sorunlarını masa başında değil sahada tespit etmek ve çözüm yollarını birlikte üretmek için çalışıyoruz. Gemlik’te yaşanan sorunları da doğrudan belediye başkanımıza ilettik.”

Görüşmede, pazar yerlerinin daha düzenli ve sağlıklı hale getirilmesi, hijyen standartlarının yükseltilmesi, esnafın çalışma şartlarını kolaylaştıracak yeni düzenlemelerin hayata geçirilmesi ve vatandaşların alışveriş konforunun artırılması yönünde atılabilecek adımlar da değerlendirildi.

Ziyaretten sonra Başkan Refik Aksu ve oda yöneticileri, Gemlik’te kurulan pazar yerlerini gezerek esnafla birebir temas kurdu. Tezgâh başında pazarcılarla görüşen heyet, esnafın yaşadığı sorunları yerinde dinledi; çözüm önerilerini ve belediye ile yapılan görüşmenin detaylarını paylaştı. Esnaf, bu tür ziyaretlerin kendileri açısından moral ve motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.

Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren ise pazarcı esnafının ilçenin sosyal ve ekonomik yaşamındaki önemine vurgu yaptı. Deviren, yerel yönetim olarak esnafın taleplerine duyarsız kalmadıklarını belirterek şunları söyledi:

“Pazarcı esnafımız, Gemlik’in ekonomik canlılığının ve mahalle kültürünün önemli bir parçasıdır. Belediye olarak esnafımızla sürekli iletişim halinde olmaya, sorunları karşılıklı diyalog ve ortak akılla çözmeye hazırız. Oda yönetimiyle yapılan bu tür görüşmeleri son derece kıymetli buluyoruz.”

Karşılıklı iyi niyet ve iş birliği mesajlarının öne çıktığı ziyaret, pazarcı esnafının sorunlarının çözümü noktasında ortak çalışma ve diyalog sürecinin devam edeceği vurgusuyla sona erdi. Ziyaretin, önümüzdeki dönemde Gemlik’teki pazar yerlerine yönelik somut adımların atılmasına katkı sağlaması bekleniyor.

Devamını Oku

Terörün Gölgesinde Bir Vicdan Hikâyesi: Sıvasız Evlerden Biri

Terörün Gölgesinde Bir Vicdan Hikâyesi: Sıvasız Evlerden Biri
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye’nin güneydoğu sınırında yıllardır süren güvenlik mücadelesinin gölgesinde geçen Sıvasız Evlerden Biri, şehitlerin ardından geride kalan ailelerin yoksullukla, vicdanla ve hayata tutunma çabasıyla verdiği onurlu mücadeleyi anlatan çarpıcı bir insan hikâyesi sunuyor.

Filmin merkezinde, geçim sıkıntısıyla boğuşan baba İbrahim ve zorunlu askerlik görevini yapan oğlu İsmail yer alıyor. İsmail’in terhisine yalnızca 20 gün kalmıştır. Ancak ailesinin içine düştüğü ekonomik çıkmaz, baba İbrahim’i ağır bir kararın eşiğine getirir. Tek geçim kaynakları olan tavuklar ve yumurtalar yabani bir hayvan tarafından telef edilince, çaresizlik daha da derinleşir. İbrahim, oğluna yazdığı mektupta askerlik sonrası uzman çavuş olarak görevine devam etmesini ve alacağı maaşı ailesine göndermesini ister.

Hikâye, yaşlılık maaşını almak için babasıyla birlikte gittiği gişede yaşanan talihsiz bir olayla kırılma noktasına ulaşır. Kalp krizi geçiren bir adamın, içinde yüklü miktarda para bulunan poşeti yanlışlıkla kendi poşetleriyle karışır. Kimliklerini unuttukları için maaşlarını alamadan dönen baba ve oğul, ertesi sabah babanın vefatıyla birlikte çok daha ağır bir çıkmazın içine sürüklenir.

Cenazenin ardından resmi işlemlerin yapılamaması, İbrahim’i küçük kızıyla birlikte hayatın sert gerçekleriyle baş başa bırakır. Daha önce geçirdiği bir kaza nedeniyle çalışamaz durumda olan İbrahim, askerdeki oğluna ulaşarak tezkeresini bırakmamasını, görevine devam etmesini istemek zorunda kalır.

Tüm bu zorlukların ortasında, yanlışlıkla eline geçen paranın farkına varan İbrahim için asıl sınav başlar. Yoksulluk ile vicdan arasında sıkışan İbrahim, parayı karakola teslim etmeyi seçer. Bu tercih, filmin ahlaki duruşunu ve insani derinliğini güçlü bir biçimde ortaya koyar.

Sıvasız Evlerden Biri, sade anlatımı, gerçekçi atmosferi ve güçlü karakterleriyle izleyiciyi; zor koşullar altında verilen doğru kararların, insan onurunun ve vicdanın değerini yeniden düşünmeye davet ediyor. Film, her şeye rağmen ahlaklı kalmanın mümkün olduğunu hatırlatan, sarsıcı ve unutulmaz bir yapım olarak öne çıkıyor.

Devamını Oku

“Dağılanı kurtlar kapar, birleşen tarih yazar!”

“Dağılanı kurtlar kapar, birleşen tarih yazar!”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Sedat Hastürk’ten STK’lara, Belediyelere ve Muhalefete Sert Uyarı: “Bu Yoksulluk Parçalı Mücadeleyle AşıLAMAZ!”

Türkiye’de emekli, emekçi ve dar gelirli milyonlarca yurttaş tarihin en ağır ekonomik kuşatması altında hayatta kalma mücadelesi verirken, bu tablonun karşısında olması gereken sivil toplumun dağınıklığı ve siyasetin duyarsızlığı sert sözlerle eleştirildi.

Emekli ve Emekçiler Dernekleri Federasyonu Siyasi Partilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Bursa Emekli ve Emekçiler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Bursa Kent Konseyi Emekli Çalışma Grubu Temsilcisi Sedat Hastürk, yayımladığı sert açıklamayla hem STK’ları hem yerel yönetimleri hem de muhalefet partilerini hedef aldı.

Hastürk, “Mutfakta yangın var, emeklinin sofrası boş. Ama bu yangını söndürmesi gerekenler ya susuyor ya da birbirine bakıyor” diyerek mevcut tabloyu “örgütsel dağınıklık ve siyasi körlük” olarak niteledi.


STK’LARA TOKAT GİBİ ÇAĞRI: “TABELALARI İNDİRİN, EGOYU BIRAKIN!”

Sedat Hastürk, emekli dernekleri ve sendikaların ayrı ayrı hareket ederek kendi mücadelelerini zayıflattığını belirtti.
“Aynı yoksulluğu yaşıyoruz ama ayrı mikrofonlardan konuşuyoruz. Bu bir mücadele değil, kendi kendini sabote etmektir” diyen Hastürk, açık konuştu:

“Senin derneğin, benim sendikam kavgası bitti. Hiçbir logo, emeklinin boş buzdolabından daha kıymetli değildir. Sermaye tek yumrukken, emek neden parçalı?”

Hastürk, ‘Tek Çatı – Tek Ses’ çağrısı yaparak, egoların ve tabela siyasetinin derhal terk edilmesi gerektiğini vurguladı.


BELEDİYELERE NET MESAJ: “SEÇİMDEN SEÇİME HATIRLAMAYIN!”

Açıklamanın en sert bölümlerinden biri yerel yönetimlere yönelik oldu.
STK’ların üç kuruş aidatla devasa sorunlarla boğuştuğunu ifade eden Hastürk, belediyeleri “seyirci kalmakla” suçladı.

“Belediyeler STK’ları sadece seçim döneminde hatırlamaktan vazgeçmelidir. Demokrasi yerelden başlar ama yerelde emeklinin sesi bastırılıyor.”

Salonlarını, lojistik imkanlarını ve iletişim kanallarını sivil topluma açmayan belediyecilik anlayışını reddettiklerini söyleyen Hastürk, “Bize bina değil, sesimizi büyütecek omuz lazım” diyerek destek çağrısını sertleştirdi.


MUHALEFETE AÇIK UYARI: “BİZ SİZİN ARKA BAHÇENİZ DEĞİLİZ!”

Sedat Hastürk’ün hedefindeki bir diğer adres ise muhalefet partileri oldu.
Sivil toplumun yalnızca oy deposu gibi görülmesini sert sözlerle eleştiren Hastürk, şu ifadeleri kullandı:

“STK’lar süs değildir, vitrin hiç değildir. Sivil toplum güçlenirse halk konuşur. Muhalefet bunu anlamak zorundadır.”

Muhalefetin, sivil toplumun hem Meclis’te hem sahada güçlenmesi için samimi, sürekli ve açık destek vermesi gerektiğini belirten Hastürk, aksi halde bu kopukluğun bedelinin ağır olacağını ifade etti.


SON SÖZ: “BÖLÜNEREK YÖNETİLMEYECEĞİZ!”

Açıklamasını net ve sert bir kararlılıkla tamamlayan Sedat Hastürk, emekli ve emekçilerin artık bekleme lüksü kalmadığını vurguladı:

“Bölünerek yönetilmeyeceğiz, birleşerek kazanacağız. Biz hazırız. Tek çatı altında milyonların sesi olmaya kararlıyız.”

Hastürk, çağrısını kamuoyuna yönelterek şu soruyla noktaladı:
“Biz bu sesi yükseltmeye hazırız. Peki siz duymaya hazır mısınız?”

Devamını Oku

“Utanma yok, hesap yok, güven hiç yok!”

“Utanma yok, hesap yok, güven hiç yok!”
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bursa’nın önemli esnaf kuruluşlarından biri olan Yıldırım Esnaf Kefalet Kooperatifi, son dönemde yaşanan gelişmelerle kamuoyunun gündeminde. Yönetim zafiyetleri, şeffaflıktan uzak kararlar ve üyelerin taleplerine duyarsızlık iddiaları, kurumu çöküş noktasına getirdi.

Esnafın yıllardır emek vererek ayakta tuttuğu bu yapının artık güven vermediği açıkça dile getiriliyor. “Utanma yok, hesap yok, güven hiç yok!” sözleri, üyelerin ve çevre esnafın yaşadığı hayal kırıklığını ve öfkeyi özetliyor.

Üyelerin en büyük şikâyeti; mali şeffaflığın olmaması, denetimlerin yeterince yapılmaması ve ortakların görüşlerinin dikkate alınmaması. Kredilere erişimin zorlaştığı, taleplerin karşılık bulmadığı, hatta bazı desteklerin adrese teslim yapıldığı iddiaları da sesleri yükselten temel gerekçeler arasında.

Artık sorular yüksek sesle soruluyor:

– Kooperatifin gerçek durumu nedir?
– Ortaklara neden hesap verilmiyor?
– Yönetim değişikliği mi gerekiyor?

Yıldırım’daki esnaflar adalet, şeffaflık ve güven talep ediyor. Kooperatifin tekrar güçlü bir yapıya kavuşması için ise en başta vicdani sorumluluk ve hesap verme kültürünün hâkim olması gerektiği vurgulanıyor.

Yıldırım Esnaf Kefalet ve Kredi Kooperatifi, 21 Aralık’ta yapılması gereken genel kurul öncesi tarihi bir yönetim krizinin ortasında. Esnafın dilindeki tek cümle artık net:
“Bu yönetim bitmiştir, kooperatif fiilen iflas etmiştir.”

Yaşananlar bir yönetim zafiyeti değil, bilinçli bir koltuk gaspı, açık bir irade hırsızlığıdır.

27 Nisan Genel Kurulu: Seçim Değil, TİYATRO

27 Nisan 2025’te yapılan genel kurul, kooperatif tarihine kara bir leke olarak geçti.
İddialar vahim:

  • Seçimler el kaldırma yöntemiyle apar topar geçiştirildi,

  • İbra maddeleri tartışmasız “onaylatıldı”,

  • Asıl kritik gündem olan yönetim ve denetim kurulu seçimleri bilinçli şekilde sabote edildi.

Delegelerin gözünün içine baka baka yapılan bu manevra, esnaf camiasında açıkça “şark kurnazlığı” olarak nitelendiriliyor. Bu tablo, Yıldırım Esnaf Kefalet Kooperatifi’nin kurumsal çöküş belgesidir.

UMUT SATIP KOLTUĞA ÇAKILDILAR

Değişim, şeffaflık, hesap verebilirlik vaatleriyle göreve gelen mevcut yönetim bugün tek bir cümle kuruyor:
“2027’ye kadar seçim yok.”

Bu cümle, esnafa atılmış açık bir tokattır.

Artık ne güven vardır ne de meşruiyet. Yönetim, kooperatifi yönetmeyi bırakmış; sadece koltuğunu koruma refleksiyle hareket eden kapalı bir klik haline gelmiştir.

BAKANLIK ‘YETER’ DEDİ: OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL ŞART

Ticaret Bakanlığı’nın 2025 yılı için verdiği olağanüstü genel kurul yapılmalı kararı, bu yönetimin başarısızlığının devlet nezdinde de tescillenmesi anlamına gelmektedir.

Bu karar, esnaf için tek anlama geliyor:
Yönetimin iflası resmen ilan edilmiştir.

SEÇİMDEN KAÇAN YÖNETİM, GERÇEKTEN KAÇIYOR

Sandıkla yüzleşemeyen, delegeden korkan, esnafın iradesinden kaçan bir yapı, artık yönetim değildir.
Bu kaçış:

  • Usulsüzlüğün itirafıdır,

  • Korkunun belgesidir,

  • Kirli niyetin açık göstergesidir.

Esnafın iradesi evrak oyunlarıyla, üye düşürmelerle, masa başı numaralarla gasp edilemez.

2 YILDA 4 BASAMAK DÜŞÜŞ: BU BECERİKSİZLİĞİN BELGESİDİR

Yıldırım Esnaf Kefalet Kooperatifi, yalnızca iki yıl içinde dört basamak gerileyerek bölgenin en itibarsız kooperatiflerinden biri haline getirildi.

Bu tablo;

  • Kötü yönetimin,

  • Kurumsal çöküşün,

  • Esnafla bağların tamamen kopmasının sonucudur.

Algı operasyonlarıyla gerçekler örtülemedi. Esnaf gerçeği görüyor.

1500 DELEGE SKANDALI: TARİHE GEÇECEK BİR UTANÇ

YILDIRIM ESNAF KOOPERATİFİ’NDE TEPKİLER BÜYÜYOR: “1500 ÜYENİN HAKKI YOK SAYILDI!”

Yıldırım Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nde Nisan ayında yapılan genel kurul sonrası yaşanan gelişmeler, kamuoyu vicdanını ve esnaf camiasını derinden yaraladı.

Genel kurulda kanuni haklarıyla katılım sağlayan ve gündem maddelerine dair ibra ile yetki veren yaklaşık 1500 üyenin oylarıyla alınan kararların, bugün geçersizleştirilmeye çalışıldığı öne sürülüyor. O dönemde ibralarını bu üyelerin oylarıyla alan yönetimin, aynı üyeleri üyelikten düşürerek demokratik temsiliyetin temeline zarar verdiği ifade ediliyor.

İddialara göre, bu süreçte 1500 üyeyi sistem dışına iten yönetim, yaklaşık 400 kişilik yeni üye kaydı yaparak kendi görev süresini güvence altına almaya çalışıyor. Seçimlerin yenilenmesini talep eden demokratik çalışmaları bastırmak için esnaflar üzerinde mobbing uygulandığı da öne çıkan ciddi iddialar arasında.

Tepki gösteren esnaf temsilcileri, şu soruyu yöneltiyor:
“1500 kişinin oyu ile alınan ibra ve yetkiler bugün yok sayılıyorsa, bu durumda o ibra kararları da hükümsüz değil midir?”
Yaşanan bu gelişmeler karşısında, kamu vicdanı ve kooperatif üyeleri adil, şeffaf ve demokratik bir seçim sürecinin ivedilikle yeniden sağlanmasını talep ediyor.

KAÇMAK YOK, HESAP VERECEKSİNİZ

Yıldırım Esnaf Kefalet Kooperatifi’nin ihtiyacı artık net:
Bu yönetim hesap verecek.

21 Aralık 2025’te yapılacak genel kurul, sadece bir seçim değil;
bir hesaplaşma, bir tasfiye, bir temizlik süreci olacaktır.

SON SÖZ NET: YA AKLANIN, YA KALKIN

Esnafın talebi son derece açık ve meşrudur:

  • Şeffaflık,

  • Hesap verebilirlik,

  • Sandık.

Koltuğa tutunarak kooperatif yönetilmez.
Bu düzen ya sandıkta yıkılacak, ya da bu kooperatif tamamen çökecektir.

21 Aralık’ta sandık konuşacak.
Esnaf susmayacak.
Bu hikâye burada bitmeyecek.

Devamını Oku
green tour cappadocia casinositeleri.co kayseri evden eve nakliyat nakliyat arçelik bayisi